AKCİĞER
İlk koşmaya başladığınızda nefes nefese kalsanız da, zaman içinde nefes alışverişiyle adımlar arasındaki ahengi temin etmek kolaylaşır. Bunun nedeni, akciğerlerin kana daha hızlı oksijen vermeyi öğrenmesi ve vücutta biriken karbondioksitin atılmasında da daha verimli hale gelmesidir.
Christenson, koşarken oksijen yüklü havanın akciğerlerdeki alvelio denen keseciklerde toplandığını belirtiyor: “Difüzyon denen bir işlemin ardından havadaki oksijen kılcal damarlara aktarılıp, oradan da kan vasıtasıyla kaslar da dahil olmak üzere tüm vücuda sevk edilir. Aynı zamanda kandan alveolilere aktarılan karbondioksit de nefes verirken dışarı atılır. Akciğerler hem her nefeste alınan miktarı daha iyi işlemeye başlayarak, hem de nefes alışveriş hızını artırarak daha verimli hale gelirler. Koşarken daha hızlı nefes alıp vermemizin nedeni budur.” Dinlenik durumdayken içinize çektiğiniz hava miktarı dakikada yaklaşık 10 litreyken, hızlı koştuğunuz sırada bu miktar dakikada 100 litreye kadar çıkabilir. Christenson, eğer düzenli çalışan bir sporcuysanız bu miktarın dakikada 200 litreye kadar çıkabileceğini söylüyor.
- Diyafram ve intercostal kaslar dahil, nefes alıp verirken kullanılan kasların dayanıklılık kapasitesi artar. Böylece koşarken daha derin ve verimli nefesler alırsınız.
- Düzenli antrenmanla daha fazla kılcal damar üretilir. Bu da kaslara daha fazla oksijenin daha hızlı gitmesi anlamına geliyor.
- Ne kadar koşarsanız, alveoli sayısı o kadar artar. Alveoliler oksijeni alıp kılcal damarlara nakleder.