Koşmak Hayatımı Nasıl Değiştirdi: Dan Mottern

 

Dan Mottern, 45 yaşında bir okutman ve küçük esnaf. Koşarak nasıl 45 kilo verdiğini ve dayanıklılığının nasıl yükseldiğini anlatıyor.

Koşuya dört yıl önce 5K ile başlayan ve aynı anda bisiklete binmeyi de çok seven Dan Mottern, sporsever yönü ve enerjisiyle zayıflamayı başarmış. Kendisinin hikayesinin, size de esin kaynağı olması dileğiyle…

Ne zamandır koşuyorsunuz?

Dört buçuk yıldır.

Başlarken sizi teşvik eden şey ne oldu? 

Aktif olma yeteneğimi kaybettiğimi düşünüyordum. Genel olarak konuşmak gerekirse, dağlarda ve batının yabani yerlerinde oynamaya devam etmek istiyordum.

Ne sıklıkla koşuyorsunuz?

Ortalama olarak, haftada yaklaşık 6 gün koşuyorum.

Rutininiz nedir?

Rutinim sadece aktif kalmak. Koşuyorum, bisiklete biniyorum ve her gün yürüyüşe çıkıyorum. Sürekli gelişmeyi deniyorum.

Yarışıyor musunuz? Eğer öyleyse, ne sıklıkta ve hangi tür yarışlar?

Ajandada daima bir yarış var. Dört yıl önce bir 5K ile başladım ve sonra düzenli olarak yükseldim. İlk başta, bacaklarımı 20 dakikalık bir 5K için kuvvetlendirdim, sonra dayanıklık egzersizimi 1:30’un altında bir yarı maratonda koşarak geliştirdim. Sonra ilk kez Boston Maratonu için hak kazandım. Yeterlilik sınırlarını sağladığımdan, diğer Boston Maratonu’nda da koştum.

Başka spor ve aktivitelere katılıyor musunuz?

Bisiklete biniyorum. Koşmaya dört buçuk yıl önce başladım, ancak altı ay sonra bisiklete binme ile değiştirdim. Sonra ilerleyen kışta koşuya ve bisiklete geri döndüm. 2014 sonbaharında, Wyoming’ten Washington D.C.’ye, 36 gün boyunca durmadan tek başıma bisikletle gittim.  D.C.’den döndükten sonra, her gün egzersiz yapacağımı bilerek koşmaya geri döndüm. Şimdi koşuyorum ve bisiklete biniyorum, bazen ikisini aynı gün yapıyorum. Favori olarak birine karar veremedim. İkisini de aynı ölçüde seviyorum, tıpkı ailelerin çocukları hakkında hissettikleri gibi.

Sizin için koşmanın en tatminkar parçası nedir?

İlk milde ısınmayı ve yavaşlamayı; negatif split’lerinin yoğunluğunun düzenli artışını ve terden sırılsıklam olmayı seviyorum. Depomun çok derin olduğunu ve onunla bazı inanılmaz şeyler yapabileceğimi fiziksel olarak bilme hissini seviyorum. Bu tatmin edici. Uzak köşelerdeki nehirler ve dağların tepeleri boyunca yürüyebilmek veya yarı yaşımdaki çocuklar devam etmek için zorlanırken önemli çoğunluğu geride bırakarak 2000 ayak tırmanışı yapmak için teşvik edici.

Kilo verme yolculuğunuzu, kilonuzun öncesi ve sonrası da dahil olmak üzere anlatabilir misiniz?

45 kilodan fazla verdim. Bundan önce, kaç kilo olduğumu kim bilebilirdi ki? Bir tartıya daha önce hiç çıkmamıştım. Ama büyük olasılıkla 113 kilo civarındaydım. Şimdi de yaklaşık 68 kiloyum.

Kilo verme konusunda başarınızın sırrı nedir? 

Bir sırrım yok. Başarının anahtarı benim için çok çalışmak, bir rutin yaratmak ve diyetimi yoluna koymak. Manavlardan alışveriş yapmıyorum. (yani sadece taze ürünler satan, süpermarketlerden daha uzakta kurulan yerler olarak da biliniyor) çünkü orada yaşam tarzıma uygun olmayan çok sayıda gıda var.

Nasıl motive kalıyorsunuz?

Korku, beni çoğunlukla motive ediyor: aktif olamama, harekete geçememe ve fiziksel becerileri kaybetme korkusu. Bugün buradayım ve bunu yapabiliyorum; bu yüzden derinlere inecek, gelişmek için azmedeceğim.

Motivasyonla ilgili sevdiğiniz bir söz var mı?

Britney Spears’ın “Work Bitch” şarkısından adapte ederek söylüyorum; Boston’da parti yapmak istiyorsanız, daha iyi çalışmalısınız.

Kısa ve uzun vadeli hedefleriniz neler?

Şimdiki hedefim 3 saatin altında bir maraton koşmak. Uzun vadeli hedefim ise, ultra maratonlar için egzersiz yaptığım yapmak. Bu yönde ilerlersem, Western States 100 ile egzersiz yapmak aklımda.

Bize söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Öğrenin. Çalışın. Her zaman bir projeniz olsun. Her zaman bir hedefiniz olsun.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:  Koşmak Hanna O’Neill’in Hayatını Nasıl Değiştirdi?

 

 

 

 

 

 

BENZER YAZILAR