KOŞMAYA YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN: 20 YIL, 20 ÖĞÜT

Satır içi resim 9

Untitled-1

NO9 ⇒ DİKKAT ETMEZSENİZ ALIŞKANLIKLAR TEKDÜZELİĞİ BESLER VE SIKILMANIZA, HATTA SOĞUMANIZA YOL AÇAR. 

İşe yarayan antrenman programları bulup onlara bağlı kalmak cezbedici bir durumdur. Bunu sürekli tekrarlarız. Ancak er ya da geç, tekdüzelik boğucu bir hale gelecektir. Kaslarınızı, zihninizi ve beklentilerinizi zorlayacak yeni yollar bulun. Gelişim ancak bu şekilde sağlanır.

Satır içi resim 10

Untitled-1

NO10 ⇒ İLK ADIM EN ZORUDUR.

Koşmaya başlamanın en iyi yolu koşmaya başlamaktır. Bu laf her ne kadar kulağa saçma gelse de işinize yarayacaktır. Özellikle yağmurlu, soğuk, sıcak havalarda ve sabahın köründe yatağınızdayken.

İnsan hayatındaki engellerin çoğu zihindedir. Kararsızlık, korku ve şüphe buna örnektir. Bu düşünceler sizi sekteye uğratır. Bir noktada kalkıp koşmaya başlamanız gerekiyor.

Satır içi resim 11

Untitled-2

NO11 ⇒ TEMPONUZU KENDİNİZ BELİRLEYİN.

Grup halinde koşarken “Haydi hızlanın” demek, o günkü hedef temponuzun üzerinde koşuyor olsanız dahi cezbedicidir. Bu çok doğal bir şey olsa da, bu şekilde başkasının liderliğini takip etmek mantık açısından risklidir. Önemli olan sizsiniz. Bırakın giden gitsin.

Satır içi resim 12

Untitled-1

NO12 ⇒ İNANMAYA İHTİYACINIZ VAR. 

Gençliğimdeki kuşkucu günlerimde, inancın gerçek olmadığını bildiğiniz şeylere inanmak olduğunu düşünüyordum. Bunu ilk olarak Paul Theroux’un Sivrisinek Sahili kitabında okumuştum ve daha sonra Mark Twain’in de benzer bir yazısını görmüştüm. Şimdiki felsefem ise daha basit: inanç inanmaktır.

Bu durumun gerçek olduğunu, tıpkı işi bırakıp tutkularınızın peşinden koşmak isteyişinizdeki gibi, ilk yarışınıza kaydolduğunuzda anlarsınız. Ya da başka bir şehre taşınmak istediğinizde. Bir noktadan sonra yeni bir karar verir ve verdiğiniz karar için elinizden geldiği kadar çalışırsınız. Geriye kalan, derin bir nefes alıp bilinmezliğe atlamaktan ibarettir. 

BENZER YAZILAR