Sakatlanmadan ve sıkılmadan koşu bandında forma girmenin yollarını öğrenin.
34 YAŞINDAKI TERA MOODY, yarış kariyerinin en başarılı yılını yaşıyor. 2013 yılında 8K, 16K ve 25K yarışlarında kişisel rekorunu kırarken, 5K rekorunu da tekrarladı. Başarısının sırrı ise koşu bandı.
“Gerçekten muhteşem bir yıl geçiriyorum” diyen 2:30 maratoncusu Moody’nin, 2008 Olympic Marathon Trials yarışında beşinciliği bulunuyor. İnsomnia hastalığından muzdarip olan Moody, bu hastalığı avantaja çeviriyor: “Gece saat 4’te uyanık olduğum zamanlarda, yeterli enerjim oluyor ve kendimi iyi hissediyorum. Ama gecenin bir yarısında sokağa çıkıp koşmak istemiyorum. Açıkçası karanlık beni biraz ürkütüyor. Koşu bandı böyle durumlarda işimi çok iyi görüyor.” Moody’e göre koşu bandı ayrıca zihnini de çalıştırıyor: “Koşu bandını durdurma şansı benim elimde olduğu için, durdurup durdurmama konusunda kendi zihnimle mücadele ediyorum.”
Hava karanlıksa ve karanlıktan korkuyorsanız, hava kötüyse veya çocuk bakıyorsanız, koşu bandı sizin hayat kurtarıcınızdır. Ancak koşu bandında fizik seviyenize uygun olmayan yüksek bir hızda koşarsanız, uzun adım mesafeniz etkilenebilir. Üstelik uzmanlar, sürekli olarak koşu bandında antrenman yapan sporcularda bazı özel sakatlıklar tespit etmiş durumda. Örneğin Boulder Center of Sports Medicine’ın fizyoloğu ve antrenörü Adam St. Pierre, koşu bandında çok fazla koşan sporcularda kalça fleksör kasında gerilme; dar bir bacak açıklığında koşan sporcularda ise kaval kemiği, aşil ve iliotibial band ağrıları gördüğünü belirtiyor. (“Doğru Form” başlığında nasıl koşmanız gerektiğini öğrenebilirsiniz.)
Koşu bandı, antrenmanlarınızın önemli bir parçasıysa, aşağıdaki stratejileri izleyerek vücudunuzu ve beyninizi sağlıklı tutun.
