Son olarak, tüm bu araştırmalar sadece vücuttaki fizyolojik değişimleri ölçüyor. Ama ölçemedikleri bir şey var ki o da en az bunlar kadar önemli. Uzun süre koşamamanın kişi üzerindeki en önemli negatif etkilerinden biri özgüven kaybı. Böyle bir süreçten geçtikten sonra bir yarışa girdiğimizde eğer yapamadığımız antrenmanlar sebebiyle çok fazla performans kaybettiğimize inanıyorsak yarışın son bölümlerinde havlu atmak çok daha kolay olacaktır.
Oysa yeterince antrenman yapsak ve hiçbir sorun yaşamasak bile kendimizi zorladığınız hemen her yarışın son 1/3’ü zor geçer. Aradaki en büyük farklardan biri, bir tanesinde bu zorluğa göğüs germek için özgüvenimizin yüksek olması diğerinde ise zorluklarla karşılaşır karşılaşmaz pes etmeye hazır olmamız. Dolayısı ile verilen aranın uzunluğuna göre mantıklı hedefler koyar ve zihinsel açıdan iyi hazırlanırsak hedeften çok da fazla uzaklaşmadan kendimizi bile şaşırtmamız mümkün olabilir.