Koşuda Eski Usul, Yeni Usule Karşı!

Geçen yüzyılın ilk kuşak koşucuları ile bugün yarış etkinliklerinde ve start noktalarında gördüğünüz kalabalıkların, aynı sporu sevmek dışında pek az ortak noktası vardı. Ama her iki gruptan da en iyi yöntemleri alarak daha akıllı antrenman yapabilir, daha akıllıca beslenebilir ve her zamankinden daha iyi koşabilirsiniz.

Çekinme, Gül!

1970’lerin saç sakal birbirine girmiş koşucuları ve 1980’li yılların kısa şortlu koşucuları bizce de gayet komik görünüyorlar. Ama tüm o saç sakal bir yana, o dönemin sporcularının da bildiği bir iki şey vardı. Zamanımızın önemli koşucuları Meb Keflezighi, Shalane Flanagan ve Deena Kastor gibi; o dönemlerde Olimpiyat madalyalarını ve önemli maratonları Frank Shorter, Bill Rodgers ve Joan Benoit Samuelson kazanıyordu. Bugünkü kazanma süreleri o döneme göre daha iyi; ama o zamanların ortalama koşucusu, günümüzün yarışlarında orta sıraları dolduranlardan çok daha hızlıydı. 1980’de ortalama ABD maraton zamanı erkeklerde 3:32, kadınlarda 4:03’tü. Bugün bu süreler sırasıyla 4:20 ve 4:46.

Elimizde aradaki bu farkı açıklayacak, sırrı uzun zaman önce unutulmuş antrenman teknikleri falan yok; sadece söz konusu spor o dönemlerde daha küçük, daha ciddi bir kitleyi kendine çekiyordu. Bugün spor giyim markaları, koşu kulüpleri ve organizasyonlar, keyif için koşanlara her zamankinden daha fazla olanak sağlıyor. Koşmak bugün daha kolay, daha keyifli ve daha çok insana açık bir spor ve koşucuların sahip oldukları bilgi ve ekipman ortaya çıkan talebi karşılamak üzere gittikçe artıyor.

Yine de, o “eski günlerde,” bu kadar çok sayıda sporcunun antrenman ve yarış konusunda doğru işler yaptığını görmek etkileyici. İşte bu yüzden kafası çalışan koçlar ve koşucular sık sık o günlerin kitaplarına başvuruyor. Siz de eski usul bilgelikten nasiplenebilirsiniz. Buyurun, bu iki dönemin en iyi uygulamalarını koşu yaşamınıza nasıl uyarlayacağınıza bakalım.

BENZER YAZILAR