Kupa Terapisi Ne Yapar?
Uluslararası Kupa Terapisi Birliği’nden Mark Perido’nun tanımıyla kupa terapisi, bir akupunktur uzmanının pamuk yumağını alkolle ıslatıp, bu pamuğu cam bir bardağın içinde yakmasıyla başlıyor. Ateşi söndürdükten sonra bardağı hızla hastanın cildine koyduğunda, cilt dokusu vakumlanarak çekiliyor. Deri damarlardaki sıcak havayı yalıttığından, içerideki hava soğumaya başlayınca derinin büzülmesine yol açıyor.
Kupa terapisini uygulayanlar, derinin bu gerilme ve esneme hali kan dolaşımını artırdığı için etkili olduğunu savunuyor. Geleneksel ağrı terapisi teknikleriyle birlikte kupa terapisini de uygulayan anesteziyoloji ve rehabilitasyon uzmanı Dr. Houman Danesh, “Kan dolaşımı vücudun kendi kendini iyileştirme yoludur. Hızlanmış bir kan dolaşımı, vücudun iyileşme sürecini yeniden başlatmak için etkili bir yoldur” diyor.
Bu tekniği steril bir enflamasyon olarak da düşünebiliriz. Çekme yöntemi damarlardan kan çekip dokulara yolluyor. Vücudunuz da yaralandığını sandığı için enflamatuvar bir tepki vererek, iyileştirmek için antikorları ilgili bölgelere yönlendiriyor. Bu nedenle kupa terapisi genellikle ağrı tedavisi için kullanılıyor. Terapinin atletik toparlanma dışındaki diğer kullanım alanları ise bel ağrıları, plantar fasciitis ve fibromiyalji.
Öte yandan, herhangi bir sakatlık yaşamayan sporcular ise bu terapiyi zorlu çalışmaların ardından kas liflerinin daha hızlı yenilenmesi için kullanılıyor. Risk oranı düşük olan yöntem, kan hücrelerine zarar verdiği için vücudunuzda fark edilebilir morluklar yaratıyor. Aslında gördüğünüz şey, damarlardan dokulara hücum eden kan oluyor. Acı falan da hissettirmiyor.
