KUPASIZ ŞAMPİYON: KENAN SOFUOĞLU RÖPORTAJI

Bir adam düşünün; kazanma hırsıyla sayısız kupa kazanmış. Ama kaderine en sevdiklerini kaybetmek yazılmış. O, maddeye dayalı her şeyle bağını koparmış, gerçek bir şampiyon: Kenan Sofuoğlu. Burcu Kapu’nun yazısı.

1Türkiye gibi futbolun dominant olduğu bir ülkede motor sporlarına nasıl başladın?

En büyük faktör, şu an pist kurduğum Akyazı’da, o dönem babamın motosiklet tamirhanesinin olmasıydı. O zamanlar ilkokul 3’teydim. Okuldan çıkınca tamirhaneye gider, ya babama yardım eder ya da ufak motorları kullanmaya çalışırdım. En büyük ağabeyim ilkokuldan sonra babamla çalışmaya başlamıştı. 1994’de babam daha büyük bir tamirhane açınca bizim de ufkumuzu açtı. Artık ufak mobiletlerle değil, daha büyük motosikletlerle uğraşıyordum. Bahattin ağabeyimin 1996’da amatör, 1999’da profesyonel yarışlara başlaması, benim küçük dünyamı bir anda değiştirdi. Bu arada, Türkiye’de profesyonel yarışlar Bahattin ağabeyimin döneminde başladı. 2000 yılında ise ortanca ağabeyim Sinan ve ben de yarışmaya başladık. O zamanlar lise 2’ye gidiyordum ve hayalim üniversite değil, liseyi bitirince ağabeylerimle birlikte yarışmaktı. Üç kardeş yarışıyorduk ve ne yazık ki, bir motosiklet tamirhanesinden ekonomik olarak zengin bir aile çıkmıyordu. Babamın gücü üçümüzü de yarıştırmaya yetmedi. 2001 krizinden sonra işler daha da zorlaştı. Sonunda aile şöyle bir karar aldı: “Artık üçünüzü birden yarıştırmaya gücümüz yetmez, sponsorlar da azaldı. Ancak birinizi Avrupa’ya yollayabiliriz.” En küçük bendim, sağ olsun iki ağabeyim de hakkını bana devretti.

Bu branşta cebinden çok para harcaman gerekiyor mu?

Benim başladığım yıllarda Türkiye’de ufak, amatör bir motorla idare edebiliyordun ama Avrupa’da imkanlarının iyi olması gerekiyordu. Misal Almanya Şampiyonası’nda yarışabilmek için yaklaşık 100 bin avro paran olması gerekiyordu. Bizim öyle bir şansımız yoktu. 10 bin avroya bir amatör kupa yarışı bulduk, o parayı toparladık. Bütün varımız yoğumuz zaten o paraydı. 2002 yılında ben de o parayla Almanya’da amatör kupada yarışmaya başladım. O dönem bir federasyon bile yoktu, otomobil federasyonuna bağlıydık. Bugün durum çok farklı. Artık bir federasyonumuz, sporcuya destek çıkan bir Spor Bakanlığı var. Şu an pistimde çalıştırdığım yetenekli gençlerin seneye, devletin desteğiyle Avrupa’da yarışmalarını sağlayabileceğim.

İlk profesyonel yarışını hatırlıyor musun?

2001’de Türkiye Pist Şampiyonası’nda ağabeylerimle yarışmıştım. Tabii seviye düşüktü. Dört kişi yarışıyordu ve üçü Sofuoğlu kardeşlerdi. Ağabeylerimle beraber kürsüye çıkmak çocukluk hayalimdi. Az önce bahsettiğim Almanya amatör kupasında da Türkiye şartlarında profesyonel sayılabilecek bir yarıştı. İlk gittiğimde, 40 yarışmacıdan 25’inciydim. Hafta sonu ilerledim ve ilk yarışımı 3’üncü olarak bitirdim. Amatör kupa da olsa, Avrupa’da bize göre çok güçlü bir turnuvada kürsüye çıktığıma inanamamıştım. Sonra yarışlar, kürsüler birbirini kovaladı ve sezon sonu, Yamaha R6 Kupası’nda şampiyon oldum. Şampiyonluktan sonra sevincimiz yine kursağımızda kaldı, çünkü Almanya’nın Süper Lig’ine çıkabilmemiz için 100 bin avro gibi bir para bulmamız gerekiyordu. Sezon içinde üst üste aldığım birinciliklerden ötürü, Süper Lig’in 15’inci takımından teklif aldım. İyi bir ekip değildi ama para vermeyecektim, hemen kabul ettim. O alt sıralardaki takımla biz, şampiyonluğu son hafta kıl payı kaçırdık. Şampiyon olan pilot 40 yaşındaydı, o gün benim için “Bu çocuğu burada tutmayın. Hemen Avrupa ligine çıkarın, buraya göre yeteneği çok üstün” demişti. 2004 yılında ilk Avrupa şampiyonamı 3’üncü, sonrakini 2’nci olarak tamamlayınca, bu sefer dünya klasmanında yarışmaya karar verdim. Bu kez de 500 bin avro bulmamız gerekti. Bizim hayal bile edemeyeceğimiz bir para. O zamanlar İsviçre’de yaşayan bir Türk işadamı bana sahip çıktı, bazı bağlantılarla beni takıma yerleştirdi. Ben bugün halen o bağlantıların ne olduğunu bilmiyorum. 2006’da ilk sezonumu dünya 3’üncüsü olarak tamamladım.

O işadamı ile iletişiminiz hala devam ediyor mu?

Hayır. Bir daha göremedim, haberim bile yok. Tuhaf bir şekilde hayatıma girdi, beni büyük bir takıma yerleştirdi, sonra sessizce kayboldu.

BENZER YAZILAR