KÜRESEL FITNESS YILDIZI: KAYLA ITSINES

Kayla, dünyaca ünlü egzersiz programı BBG’nin (The Bikini Body Training Guide) yaratıcılarından… Instagram’da (her geçen gün artan) 6,9 milyon takipçisi, Sweat with Kayla adlı bir mobil uygulaması ve The Bikini Body 28-Day Healthy Eating & Lifestyle Guide adlı bir kitabı var. Hâliyle, kadınların hayranlığını kazanmış bu yıldıza soracak sorularımız da var.

Röportaj günü ekiple buluşan Kayla, bronz teni ile mini siyah elbisesi ve krem rengi topuklu ayakkabıları içinde adeta parlıyor. Her yere giderken yanında taşıdığı spor çantası olmadan onun kim olduğunu ilk bakışta anlamak zor. “Eğer röportajdan sonra kıyafet kuralı olan bir restorana gidecek olmasaydım, kesinlikle spor kıyafetlerimle gelirdim” diyor ve atkuyruğu yaptığı saçlarını tutarak ekliyor; “En azından saçım hâlâ aynı!”

Kendisi röportaj günü yaşadığı yer olan Adelaide’den Sydney’e uçakla geldi. Ve bu şehirde bir gece geçireceği için de oldukça heyecanlı. “Adelaide bu kadar şaşırtıcı bir yer değil” diyor -ki neredeyse yedi milyon Instagram takipçisine sahip olan insanlar genellikle gözlerini kocaman açarak heyecanlarını bu kadar belli etmezler. Bu durum bize onun “şöhret” dünyasına nasıl ani bir giriş yaptığını hatırlatıyor. Küçük bir kasabada kişisel eğitmen olarak çalışan Kayla’nın küresel bir fitness yıldızına dönüşmesi sadece iki yıl kadar sürdü.

Peki, bu hikâye nasıl başlamış? Kayla’nın 2013’te belli bir danışan listesi ve popüler boot camp antrenmanları varmış. Bir gün kuzeni, danışanlarından birinin öncesi ve sonrası fotoğrafını Instagram üzerinde paylaşmasını önermiş. Popüler bir fitness hesabının bu fotoğrafı paylaşması ise her şeyin başlangıcı olmuş. O dönemden bahsederken gülerek, “Önceden Instagram bildirimlerim açıktı. Ancak takipçilerimin sayısı artınca birden sürekli bildirim sesi duyar oldum ve ürktüm” diyor.

Kayla’ya egzersiz planlarını e-kitap hâline getirmesini öneren erkek arkadaşı (ve iş ortağı) Tobi Pearce olmasaydı, işler daha ileriye gitmeyebilirdi. Birlikte, Kayla’nın 28 dakikalık HIIT antrenmanlarını ve beslenme planını, indirilebilir bir PDF dosyasına hâline getirdiler. Kayla bunu yaparken insanların satın alacağından şüphe duyuyordu. Elbette şüpheleri yersizdi! Bikini Body Guide yüzlerce sattı. Sonra binlerce… Hatta fanları sosyal medyada #KaylasArmy hashtag’i altında birleştiler. 2015 baharında o kadar çok insana ulaşmıştı ki ilk dünya turuna çıktı. Avustralya Perth’de 700 kişinin geleceğini hesapladıkları bir organizasyon gerçekleştirdiler. Ve bu organizasyona tam 4.000 kişi geldi. “Amsterdam’da kadınlar bana sarılarak ağlıyor ve hayatlarını değiştirdiğimi söylüyordu. İşte o zaman “Tanrım! Bunların hepsi gerçek. Artık tamamen farklı bir boyuttayım!’ diye düşündüm” diyor.

Mecazen farklı bir boyutta hissettiğini söylese de dünya turunda olmadığı zamanlarda hayatı gayet normal ilerliyor. Herkes tarafından tanınmış bir isim olmasına rağmen hayatında büyük değişiklikler yapmış değil. Evinde Tobi ve iki köpekleri ile birlikte vakit geçiriyor.

Para mevzusuna girmiyoruz ama hayat tarzının tamamen değişmiş olması gerektiğine dair birkaç imada bulunuyoruz. “Aslında pek değil” diyor. Düzenli masaj ve saç bakımı yaptırmak dışında, kazandığı parayı genelde stüdyosuna yeni ekipmanlar almak için harcıyormuş. Yeni bir araba bile almamış. “Hâlâ köpek tüyüyle kaplı arabamı sürüyorum” diyor.
Her gün mutlaka gördüğü Yunan asıllı ailesinden sadece 20 dakika uzaklıkta yaşıyor ve herhalde normalliğinin sebebi de bu. Büyürken, annesi balıkçıda çalışıyormuş ve gönüllü olarak okumakta zorluk çeken çocuklara yardım ediyormuş. Babası da yabancı dil olarak İngilizce öğretiyormuş. Kayla henüz o yaşlarda fitness’la ya da sporun herhangi bir dalıyla ilgilenmeye karar vermiş. Ancak geleneklerine bağlı insanlar olan dedesi ve büyükannesi, bunun bir kadın için uygun bir meslek olmadığını söylemişler. Durumu yeni yeni kabullenmeye başlamışlar. Dedesi onu ilk defa bir gazete sayfasında gördüğünde “Sen ne yaptın!” demiş. İngilizce bilmediği için haberi ona çevirmek ve aslında kötü bir şey yapmadığını anlatmak zorunda kalmış.
Kayla’nın yoldan çıkacağını düşünmek neredeyse gülünecek bir durum. Herkes “babaanne tarzı” olduğunu söylese de o buna aldırmıyor ve yatağa akşam 21.30’da giriyor. Böylece sabah 05.00’te kalkıp boot camp egzersizi yaptırabiliyor. “İçki ve sigara içmiyorum. İnsanlar sürekli ‘Biraz hayatı yaşa’ diyor ama ben zaten yaşıyorum. Sadece onlar gibi değil, farklı bir şekilde…” diyor. Ayrıca yanlış tercihlerin insanları nerelere sürükleyebileceğinin de farkında: “Okuldan bir tane bile arkadaşım yok. Sanırım birçoğu yanlış bir yol izlediği için kayboldu. Ben hatalı davranışlarla anılmak istemiyorum.”

Bu cevap bizi Kayla’nın başka bir yönüyle tanıştırıyor. Ün ve para tesadüfen kazandığı bir şey gibi görünse de karşımızda ne istediğini bilen bir kadın var. Kendini kariyerine adamış durumda. Gerçi ona başarılı bir iş kadını olduğunu söylediğimizde bizi düzeltiyor. “Tobi ve ben bir takımız” diyor ve ekliyor; “Eğer Tobi olmasaydı kesinlikle şu an yaptığım şeyi yapıyor olmazdım. Mutluydum, sonsuza kadar eskiden kazandığım parayla çalışabilirdim. Yaptığım işi seviyordum.”

Hırs ve irade kesinlikle onları birbirine çeken noktalar. Tobi ile spor salonunda tanışmışlar ve Kayla’nın ilk izlenimi onun sadece bir “kas yığını” olduğu yönündeymiş. Ta ki bir gün Tobi’nin ailesinin evine gidene dek… Tobi piyanonun başına geçmiş ve ezberden bir Chopin bestesi çalmaya başlamış. “Henüz 13 yaşındayken müzik doktorası yapmaya başlamış! O bir dahi ve kafası diğerlerinden farklı çalışıyor” diyor ve ekliyor; “O kadar iyi bir ikiliyiz ki sanırım tüm günlerimizi birlikte geçirebiliriz.”

Çift olarak sorunların üstesinden birlikte geliyorlar. Geçtiğimiz yılın başlarında Kayla, fitness blogger’ları Leanne Ratcliffe ve Harley Johnstone’a (Freelee the Banan Girl ve Durianrider ) karşı bir ihtar emri çıkarttırdı. İhtarın sebebi bu iki ismin YouTube videolarında Kayla’nın diyet programının insanları açlıktan öldüreceğini söylemeleri. İşi mahkemede halletmek istemediler ve videoları silmeyi kabul ettiler. “Bu, bizim istediğimiz sonuçtu. Çok zor zamanlardı ama hiç ağlamadım” diyor ve ekliyor; “Pozitif bir insanım; ancak bu gibi durumlarda insan ‘Neden böyle bir şey söylediniz? Ne oldu da bana bu tepkiyi verme gereği duydunuz?’ diye düşünmeden edemiyor.”

İnternet dünyasının karanlık ve nefret dolu suları düşünüldüğünde bunun yaşadığı son tatsız olay olmayacağı aşikâr: “İnsanların birbirlerini nasıl incitebileceğini biliyorum. Kız kardeşim Instagram hesabı açtığında birisi “Kız kardeşine de bir program hazırlasan iyi edersin” diye bir yorum yazmış. Bu yorum kardeşimin moralini bozdu tabii. Kim Kardashian gibi takipçi sayısı fazla olan insanlara bakıyorum… Onlar için yapılan yorumlar da oldukça üzücü. İnsanlar, takipçi sayın arttıkça duyguların azalıyormuş gibi davranıyor.”

Kayla’nın Sweat with Kayla adlı uygulaması da geniş kitlelere ulaşmış durumda. Ancak Kayla yüksek takipçi sayısına rağmen rakamlara takılmıyor. “Bunun beni tanımlamasına izin vermiyorum; benİ dİğerlerİnden daha İyİ yaptığını da düşünmüyorum. Onları, birlikte egzersiz yapmayı isteyen milyonlarca kadın olarak görüyorum ve bu süper bir şey!”

Peki, sırada ne var? Sydney’e ya da ünlülerin egzersiz eğitmenlerinin yaşadığı yer olan Los Angelas’a taşınmak mı? “Bunu sadece bütün ailemi benimle birlikte taşınmaya ikna edebilirsem yaparım. Yanİ cevabım hayır” dİyor ve ekliyor; “Ailem benim her şeyim. Onlar isterse her şeyi, hatta yaptığım işi bile bırakabilirim.”

BENZER YAZILAR