Le Mans 24 Saat Yarışı boyunca bir pilot üç saat aralıksız araç kullanıyor, toplam üç pilotun katılabildiği bir etapta pilotlar her üç saatin sonunda değişiyor. Peki bu 24 saatte neler yaşıyor? Ford pilotları Harry Tincknell ve Andy Priaulx yarışlara hazırlanırken yaşadıkları zorlukları şöyle anlatıyor:
Kokpit sıcaklığı başa bela: Adeta bir sauna sıcağını andıran kokpit, 32 dereceyi aşabiliyor.
3 saat roller coaster’a binmeye eş değer: Hızlanma, frenleme ve viraj alma aktiviteleri, 3 saat boyunca bir roller coaster’a binmeye eş değer.
Akciğerler sürekli baskı altında: Yüksek hızlarda yapılan güçlü frenlemeler, ciğerlerdeki havaya olan baskıyı artırıyor. Pilotların yarışı tamamlamak için
güçlü akciğerlere sahip olmaları gerekiyor.
Nefes almak bile imkânsızlaşıyor: Yüksek hızlar için tasarlanan araçların kabininde güvenlik kaskının içinde nefes almak git gide zorlaşıyor. Yüksek irtifada bu durum pilotların üzerinde büyük bir baskı yaratıyor.
Kas sistemi dayanıklılık için kritik öneme sahip: Maksimum fiziksel dayanıklılık gerektiren Le Mans’ta boyun, ön kol ve bacak kasları ciddi şekilde zorlanıyor. Sürücülerin direksiyona geçtikleri her 3 saatlik zaman diliminde, en ufak bir hata dahi yapmamaları gerekiyor.
Vücuttaki su kaybı 2,5 litreye ulaşıyor: 3 saatlik süre sonunda bir Le Mans pilotu vücudunda yaklaşık 2,5 kg’a varan su kaybı yaşıyor.
Kalp atışları yükseliyor: Yarış boyunca pilotların kalp atış sayıları 150’ye hatta 170’e kadar çıkabiliyor.
İnanılmaz bir hızda kalori kaybı: Her bir sürücü direksiyona geçtiği 3 saat boyunca yaklaşık 3000 kalori kaybediyor. Bu hızlı kalori kaybı çelik gibi sinir, mutlak fiziksel dayanıklılık gerektiriyor.
