Diyabetini yöneterek ultra maraton koşan Gürkan Açıkgöz, bu konuda diğer diyabet hastalarına da destek ve rehber olma amacı güden projeler hazırlıyor.
İlk günün bitiş çizgisine, dolayısıyla yarışın ikinci kampına neredeyse tükenmiş olarak girdim. Birçok kez yerdeki kayalara çarptığım ayaklarımla çok zor yürüyordum. Biri söyleyene kadar çantamın hâlâ sırtımda olduğunu unutmuşum. Bir hamleyle çantayı indirdiğimde, nasıl bir ağırlığın altında ezilmiş olduğumu yeniden fark ettim. Yarışın zor olacağını biliyordum ama bu kadar zorlanacağıma ihtimal vermiyordum doğrusu. Üstelik bunun gibi koca beş gün daha vardı önümde.
Bu düşüncelerle birkaç dakika bitiş alanındaki sandalyede geçirdikten sonra hemen kalktım. Bir an önce temizlenme, beslenme ve dinlenmeye geçmeliydim. Bırakmaya ya da devam etmeye bunları yaptıktan sonra karar verecektim. Kampta sıcak su ile duş almak mümkün ve böyle zorlu bir günün ardından sıcak duş çok iyi hissettiriyor. Kamp doktoru Hasan Onat’ın da önerisiyle uzunca bir duş aldım. Yedek kıyafetlerimi giyip ultra çadırına (diğer koşucuların çadırlarından ve ortak alandan biraz uzağa kurulan, ultra maraton kategorisi yarışçıları için belirlenmiş olan çadır) gidip yemek hazırladım. Sıcak suyla hazırlanan patates püresi, kuru et, hazır çorba, parmesan peyniri ve cevizden oluşan akşam yemeğimi büyük bir zevkle yedim. Aslında bu yemeği yedikten sonra, gün gün ayırdığım yiyeceklerin miktarını gereğinden fazla tedbirli davranıp gereğinden fazla aldığımı fark ettim. Yemekten sonra tekrar gözden geçirip biraz malzeme azalttım.
Çantamı tamamen boşaltıp yeniden düzenledim. Bir ağrı kesici alıp uyku tulumunun içine girdim. Gün boyu yaptığım şeker kontrollerinde genel olarak her şey yolundaydı. Sadece bir kez alt sınır olan 70mg/ dl seviyesini ölçüp hemen karbonhidrat takviyesi yapmıştım. Şimdi yemek sonrası da 150mg/dl. İnsülin miktarını azalttım. Aktivite arttıkça insülin ihtiyacı azalıyor veya insülinin etkisi artıyor. Bu sebeple, fazla insülin nedeniyle şeker düşüklüğü yaşamamak için dozları yeniden gözden geçiriyorum. Kamp doktoru olan Hasan Onat’la da teyitleşip bu koşullar için yeni dozları belirledik.
Yine de olası bir hipoglisemi riskine karşı tedbir olarak hemen başucuma bir jel koyuyorum. Bütün gece, uyku tulumunun içinde neredeyse deliksiz uyudum. Sabah çok iyi uyandım. Hiçbir ağrım sızım yoktu diyemem ama kendimi oldukça iyi hissettim. İkinci gün paketinden kahvaltımı çıkarıp yedim. Yardımlaşmanın da kural olarak yasak olduğu yarışta herkes, start öncesi iyi dileklerde bulunuyordu birbirine. Güne hazırdım. Çıkalım patikaya artık.
