Likya Zamanı

YOLA DEVAM ETMEK

Diğer beş gün ilk günden daha kolay değildi. Hatta bazı etaplar daha uzundu ve daha çok yükseklik kazanımına sahipti. Sanırım koşulları kabul edip uyum sağladım ve yarışın sonrasını daha rahat kat ettim. Likya yolu inanılmaz güzellikte bir coğrafya içinden geçiyor. İlk günkü etabı neredeyse bu güzelliği fark etmeden tamamladığımı, sonraki günlerde rahatça görebildim. İnsan kendi derdine yoğunlaşınca etrafını görmüyor işte. Son üç etapta ortalama hızımı biraz artırabildim ve yarışı kendi hedefime uygun sürede tamamladım. İlk gün sonunda yeniden ayarladığım çantamdaki yiyecekler yarış sonuna kadar yeterli oldu.

Yarışın son etabı Çıralı’daki kampta sona erdi. Bitiş çizgisine yaklaştıkça adımlarımın sıklaştığını, telaşlandığını anımsıyorum. Sevinç gözyaşlarımı hatırlıyorum. Bütün hafta sadece kuru yiyecekler yediğimden, “Ne yemek istersin?” diye sorduklarında “nar” dediğimi hatırlıyorum. Adrasan’dan nar bahçelerinin içinden geçip bir tane bile koparmamıştım ama canım çok çekmişti.

Tamamını tabii ki koşamadım, yürüdüğüm yokuşlar hatta yorgun hissettiğim için yürüdüğüm düzlükler bile oldu ama tamı tamına 240 kilometreyi 6 gün içinde, 49 saat 38 dakikada, genel sıralamada 14’üncü olarak tamamladım. Adı ne kadar yarış da olsa, tüm katılımcıların aslında birbirinin rakibi de olsa, tüm yarış dostane ilişkiler içinde geçti.

BENZER YAZILAR