Wanda Projesi
Devlet Başkanı’nın futbola bu kadar önem vermesi, bir anda federasyondan kulüplere ve hatta yatırımcılara kadar herkesi harekete geçirdi. Futbol Federasyonu önce ligdeki her takıma 17 yaş altı takım kurma zorunluluğu getirdi. Ardından da Milli Eğitim Bakanlığı’nın kapısını çalıp ortak projeler için el sıkıştı. Hedef çok belliydi. Yetenekli gençleri okullarda tarayıp yakalamak. Son beş yılda okullarda liglere oyuncu sağlamak amacıyla 20 bin yeni saha açıldı. Ama bana en yaratıcı gelen girişim, üniversite giriş sınavında futbolun bir seçenek olarak eklenmiş olması. Düşünsenize, üniversitelerde futbol diye bir bölüm var ve tercih edip kazanırsanız, bir şekilde futbolun içinde çalışacak bir profesyonel olmaya hak kazanıyorsunuz. Bu sayede çocuklarının futboldan ziyade derslerine yönelmesini isteyen ailelerin düşüncelerini yumuşatmayı hedeflediler.
Futbol ve eğitimin işbirliğini devlet de politika haline getirip destekledi. Bu amaçla 2012 yılında seçilmiş çocukları Avrupa’ya yolladılar. Burada tek amaç, bu çocukların orada başarılı olması değil. Futbolun zirvesi olan ülkelerin felsefesini, kültürünü öğrenip bunu Çin’de arkadaşlarına anlatıp yayılmasını sağlamaları. Bu proje halen devam ediyor ve her sene 30 çocuk Atletico Madrid, Villarreal ve Valencia’da çalışma şansı buluyor. Hatta şu an Çin 19 Yaş Altı Milli Takımı’nın yüzde 80’i Avrupa’da oynuyor.