Çin Süper Ligi
Bir başka dikkat çeken kulüp ise Jiangsu. O da Japonya’da 1600 mağaza ile hizmet veren dev bir perakende firması tarafından satın alınmış. Sadece bu kadar değil; Şangay’daki tüm liman işletmelerini elinde tutan bir şirket, ülkenin en
büyük elektrik dağıtım firması, kamunun sahip olduğu devasa bir yatırım şirketi gibi pek çok şirket, ligdeki bir takımı satın almış durumda. Anlayacağınız, Çin futbolunun lokomotif kulüpleri diyebileceğimiz takımların hepsi, bir şekilde devlet ile ilişkili ve neredeyse her sektör için bir kulüp belirlenip dağılım yapılmış. Tüm bu strateji, Putin’in Rus futbolu için oligarkları harekete geçirmesine benzetilebilir. Farkı ise futbolcular sahada ortaya koyacak.
Toplam 16 takımın mücadele ettiği ÇSL’de (Çin Süper Ligi) 85 tane yabancı oyuncu var. Takımların kadrolarına beş yabancı oyuncu almasına müsaade ediliyor ve bu kontenjanın birisi mutlaka Çin dışındaki bir Asya ülkesinden olmalı. Çoğunlukla Brezilya, Kolombiya ve Arjantin gibi ekonomik kriz yaşayan ülkelerden yaratıcı orta saha veya forvet transferi yapıyorlar. Geçtiğimiz beş yıl içinde, Dario Conca (ki o dönem maaşı ile Messi ve Cristiano Ronaldo’dan sonra dünyanın en çok kazanan futbolcusuydu), Seydou Keita, Tim Cahill, Frederic Kanoute, Nicolas Anelka, Demba Ba ve Didier Drogba gibi birçok yıldız oyuncunun yolu Çin’e düştü. Sakın buradan emekliliği yaklaşmış yaşlı oyuncuların Çin’i tercih ettiği fikrine kapılmayın. Zira son iki sezon yaşları 23-30 arası olan Goulart, Elkeson gibi oyuncu transferleri yapıldı. Son olarak dünya Jackson Martinez’e ödedikleri 45 milyon doların şokunu atlatamadan, şubat ayında transfer sezonu tam kapanırken altın vuruşu yapıp, Shakhtar Donetsk’den Alex Teixeira’yı 53 milyon dolara Jiangsu kulübü transfer etti. Bu transferle birlikte kış dönemini 336.55 milyon dolar harcayarak kapatan ÇSL, Avrupa’nın beş büyük futbol ülkesini geride bıraktı. (Premier Lig 271.4 milyon dolar, Seri A 96.9 milyon dolar, Çin 2. Ligi 68.9 milyon dolar, Bundesliga 53.6 milyon dolar, La Liga 40.5 milyon dolar ve Lique 1 25.1 milyon dolar)
Hatırlarsanız daha önce Tarık Daşgün, Semavi Uzun, İdris Gümüşdere ve Ahmet Dursun gibi futbolcularımız da Çin’e transferleriyle gündeme gelmişti. Ancak hepsinin serüveni çok kısa sürmüştü. Hatta Ahmet Dursun, “Ne yemek var ne de sosyal aktivite. Burada kimse İngilizce de bilmiyor” diyerek Çin’den ayrılmıştı. Şimdi Ersan Gülüm ve Burak Yılmaz’da sıra. Maçların ortalama 22 bin seyirciyle oynandığı, değişen ve gelişen Çin’e ayak uydurmalarını ve güzel bir maceraya imza atmalarını heyecanla bekliyoruz. Biz maalesef henüz Çin Süper Ligi’ni kendi
kanallarımızda izleyemeyeceğiz. Ancak Çin’de bu yayın geliri konusunun da sıçrama yaptığını söylemek lazım. Geçtiğimiz ekim ayında China Media Capital (CMC) isimli şirket 1,3 milyar dolar ödeyerek, beş yıllığına yayın ihalesine aldı. Bu rakam Çin Devlet Televizyonu’nun 2015 yılı için ödediği rakamın neredeyse 25 katı. Geçtiğimiz ay ise yüzde 35 kârla ilk iki yıllık yayın hakkını bir başka firmaya sattı. Aynı firma aralık ayında Manchester City kulübünün yüzde 13 hissesini de aldı.