Spor salonu müdavimleri serbest ağırlıkların yanında kamp kurmayı sevse de, makineler sakatlığa davetiye çıkarmadan forma girmek için iyi bir araç.
Ağırlık makineleriyle çalışan erkekleri, sürücü adayı levhasıyla araba kullanan acemilerle bir tutuyorsanız, olayı çok yanlış anlamışsınız demektir. Spor salonunuzdaki bu heybetli aletlerin, vücut
geliştirme sporcularının ve Olimpiyat şampiyonlarının antrenman programlarında demirbaş olmasının birden fazla geçerli nedeni var. Terminatör kuvvetine kavuşmak ve demir gibi karın kaslarına sahip olmak istiyorsanız, yaklaşımınızı değiştirmenizi öneririz.
Makinelerin eşsiz kas inşa etme kapasitesinden önce, hepimiz için değerli olan bir başka avantajı var: zaman. Bahsettiğimiz ön yargı yüzünden salonlar metal yığınlarıyla dolup taşarken, makineler genellikle boş kalıyor. Bu da kimseyi beklemeden, rahatça antrenmanı çıkarabileceğiniz anlamına geliyor. Halterler ve ağırlık plakalarıyla güreş tutmak yerine, makinelerde sadece pimin yerini değiştirerek ağırlığı ayarlayabiliyorsunuz. Böylece hareket aralarında geçişi kolay sağlıyorsunuz. Ayrıca kaybolup duran dambılları aramakla da vakit kaybetmiyorsunuz.
Konuyu fizyolojik açıdan ele aldığımızda ise, makinelerin kuvvetinizi ve kas kütlenizi ciddi boyutlarda artırdığını söyleyebiliriz. Leg press hareketinde, halterle yaptığınız squat egzersizinden çok daha fazla ağırlık kaldırabilirsiniz. Çünkü serbest ağırlık, kasların birden fazla görevi bir arada yürütmesini gerektirir. Ancak makinedeyken koordinasyon ve propriosepsiyon gibi ekstra mücadeleler devreden çıkıyor. Sabit bir düzlemde çalışacağınız için de formunuzu bozmadan, kaslarınızı daha fazla zorlayıp, yorgunluğa karşı daha etkili savaş verebilirsiniz. Bu nedenle makineler, hipertrofiyi tetiklemek için gerekli olan düşük set ve yüksek ağırlık çalışmasıyla kaslarınıza aşırı yükleme yapmak adına birebir.
Hedefleriniz daha çok estetik görünüme dayalıysa, makineler ideal fiziğiniz için gereken parçaları bir araya getirebilir. Vücut geliştirme sporuyla uğraşan kişiler, belirli bölgelerde “şişme” etkisi
yaratmak istediklerinde makinelerde biceps curl, calf raise ve triceps extension gibi hareketler yapar. Nihayetinde kaslarınız makinede mi yoksa serbest ağırlıkla mı çalıştıklarını bilmez, bu yüzden her türlü direnç antrenmanı hormonal tepkileri tetikler ve kas gelişimi artar. Kaslar temel olarak zorlanmaya ve gerilime tepki verir. Yani ne kadar fazla ağırlık kaldırırsanız, o kadar fazla kas kütlesi inşa edersiniz.
Ayrıca makineler sandığınızdan daha çok yönlüdür. Örneğin leg press makinesinde önce double-leg press yapabilir, single-leg press’e geçip, kalça kaslarınızı çalıştırmak için ayaklarınızı biraz daha
açabilir, quadriceps kaslarını devreye sokmak için ayaklarınızı kapatabilir, hatta straight-leg calf raise yapabilirsiniz. Üstelik makinelerin sabit ve güvenli hareket kalıpları eksantrik (negatif) antrenman yapmanıza da (tekrarlarda ağırlığı yavaş bir şekilde, 10 saniyede indirmek ekstra gerilim yaratacağı için kas kütlenizi daha fazla büyütecektir) olanak sağlar. Ayrıca birçok olimpik sporcu, güç antrenmanlarını (ağırlığın ayaktan 5-6 cm ayrıldığı leg press throw hareketi gibi) makinelerde yapar. Ancak siz bu ileri teknikleri sadece eğitmen gözetiminde yapın.
Bu arada serbest ağırlıklara sırtınızı dönmeniz gerektiğini söylemiyoruz. Serbest ağırlıklarla ilgili yapılan tüm araştırmalar da, bu aletlerin atletik performans için önemli olduğunu belirtir. Üstelik denge ve koordinasyon üzerinde durmadan çalışmak, tüm sporlarda yetersiz kalmanıza neden olacaktır. Fakat makinelere biraz daha bağlılık göstererek antrenmanlarınızdan aldığınız verimi artırabilirsiniz. Sonuçta makineler, insanların hayatını kolaylaştırmak için yapılmadı mı? İzin verin, işlerini yapsınlar.