Eğer uzun mesafe koşuyorsanız, çok kaslı olmanın çok yağlı olmaktan farkı yoktur; ikisi de fazladan ağırlık olacağı için sizi zorlar. Üstelik kaslarınız (yani kas lifleriniz) ne kadar iriyse, o kadar fazla enerji kullanır ve kaynaklarınızı hızla tüketir. Çok kaslı olmak uzun mesafe koşularında daha önemli olan bir başka soruna daha yol açar; fazla su kaybı.
Yarış esnasında takviyeden ziyade, terle kaybettiğiniz elektrolitleri (sodyum, potasyum, magnezyum ve kalsiyum) geri kazandıracak ve enerji depolarını dolduracak karbonhidratlı (basit şeker miktarı yüzde 8’in altında olmalıdır) bir sporcu içeceği daha faydalı olacaktır. Ancak dikkat, marketlerdeki sporcu içecekleri (Powerade ve Gatorade) ile enerji içecekleri faklı ürünlerdir. Enerji içeceklerindeki basit şeker oranı çok daha fazladır.
Ben bu sorun için MSM, kondroitin ve glukozamin içeren takviyelerden kullanıyorum. Bu ürünler eklem kıkırdağını güçlendirir ve eklem sıvısını artırır.
10 km koşacak hale pek çok değişik programla gelebilirsiniz. Ancak bunlardan hangisini seçerseniz seçin, haftada en az üç gün koşmanız ve ağırlık çalışmanız gerekecektir. Pek çok kişi maratona sadece koşarak hazırlanılması gerektiğini sanır ancak bu büyük bir yanılgıdır. Çünkü adımlarınızla kendinizi ileri iterken merkez bölgenizden ve kollarınızdan kuvvet alırsınız. Eğer nispeten formda biriyseniz, yani son altı aydır haftada 15-20 km koşuyorsanız, kondisyonunuz 10 haftada 10 km koşacak hale gelir. Altta sizin için bir program bulabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken şey; kardiyo antrenmanlarından önce mutlaka 10 dakika ısınma koşusu yapmanız. Tabii bir de ağırlık antrenmanlarını kardiyodan önce yapmaya özen gösterin.