Men’s Health: Uzun mesafe koşmak fiziksel olduğu kadar zihinsel açıdan da zor. Yarışlarda koşarken odaklanmakta zorlandığın oluyor mu?
Mo Farah: Elbette ki dikkatimin dağıldığı oluyor. Ancak geçen yıllarla birlikte, bu durumla başa çıkmayı ve konsantrasyon sağlamayı öğrendim. Hala koca bir çocuk gibiyim. Yarış esnasında, o an geldiğinde kendime “Nasıl kazanabilirim?”, “Ne yapmam gerekiyor?” ve “Acaba tempom ne durumda?” gibi sorular soruyorum. Kendinizi olayın içinde tutmanız gerekiyor.
Zihninin bu olgunluğa erişmesi ne kadar sürdü?
Neler yapabildiğimi öğrenmem gerçek anlamda yıllar aldı. Beni en çok Kenya takımları zorladı. Sürekli onların yarışlarını ve nasıl koştuklarını izledim. Hep onlar kazanıyordu.
Neden diye sordum kendime.
Kenyalı arkadaşlarla antrenman yapma şansım oldu ve benim için her şey değişti. Onlar için beslenmek, uyumak ve nefes almak bile antrenmandı ve bu insanlarla çalıştıktan sonra neye ihtiyacım olduğunu anladım. Kendi kendime “Demek ki böyle yaptıkları için kazanıyorlar. Artık ben de kazanacağım” dediğimi hatırlıyorum.
Aile ve arkadaş desteği bir koşucu için çok önemlidir. Seninse tüm Britanya arkanda. Bu durum senin üzerinde herhangi bir baskı oluşturuyor mu?
Londra’da yaşadığım baskıyı unutamıyorum. Zaten bir daha böyle bir baskı yaşayacağımı da zannetmiyorum. Ancak bu baskıyı olumlu ya da olumsuz yönde kullanmak da yine sizin elinizde. Ben kendime “Bu insanlar senin için burada. Senin adını bağırıyorlar” dedim ve çizgiyi geçebileceğim ekstra enerjiyi kendime
böyle sağladım.
Biraz da beslenme hakkında konuşalım. Büyük yarışlara hazırlanırken nasıl besleniyorsun?
Yediğiniz her şeyin bir geri dönüşü vardır. Tıpkı arabalar gibi sizin de doğru yakıta ihtiyacınız var. İyi beslenmek ve su tüketimini ihmal etmemek çok önemli. Daha fazla enerji için büyük bir yarıştan üç gün önce karbonhidrat tüketiminizi artırın.
Antrenmanlarında sıra dışı şeyler yapıyor musun?
Birçok insan uzun mesafe koşucusu olduğum için sürekli olarak kilometreleri kat ettiğimi düşünüyor. Fakat ben de spor salonuna giderek ağırlık ve merkez bölge antrenmanları yapıyorum. Bazen de su altında koşu bandına biniyorum. Bacaklarınızın tükendiğini hissettiğiniz anda 8-10 km daha koşabilirsiniz. Fakat etkili bir şekilde masaj ya da esneme egzersizleri yaparak vücudunuza dikkat etmelisiniz.
Bu noktada da toparlanma süreciyle ilgili bir soru sormamız gerekiyor. Uzun mesafeleri aştıktan sonra nasıl bu kadar dinç kalıyorsun?
Toparlanma süreci çok kritik bir süreç. Yeteri kadar iyi toparlanmazsanız, iyi performans gösteremezsiniz. Dinlenmeli, mümkün olduğunca öğlen uykusu almalı, esneme egzersizi ve masaj yapmalısınız. Kaslarınız ne kadar gerilirse, her şey o kadar zorlaşır. Esneme egzersizlerine sadece beş dakika ayırmanın bile bir sonraki günkü performansınız üzerinde büyük etkileri vardır.
Bu yıl ilk maratonunu koşacak okuyucularımıza verebileceğin tavsiyeler neler?
Acele etmeyin ve antrenman programınızı aşamalı olarak yoğunlaştırın. Her gün yeterli miktarda su içmek, kaslarınızın toparlanması açısından kilit rol oynar. Üçüncüsü tavsiyem ise esneme egzersizlerini güzel bir biçimde yapmanız.
Londra Olimpiyatları’nın mirasından yeteri kadar faydalanabildiğini düşünüyor musun?
Bana kalırsa miras her zaman orada olacak. Arkamızda müthiş bir miras bıraktık ve bunu bütün bir ulus olarak başardık. Bu durum tüm ülkenin tek çatı altında toplanarak aynı hissi yaşaması gibidir. Özellikle tüm oyunları kazandığımız Super Saturday inanılmazdı.
Geriye baktığında bunun en büyük başarın olduğunu düşünüyor musun?
Bunu asla unutmayacağım. Hatırası hem sizlerle hem de benimle yaşıyor.