BEN İYİYİM, SEN DE İYİSİN
Koşuyu ve âşkı birleştirmenin bir diğer anahtarı da, koşarken diğerinin işaretlerini ve sessizliğini okuyabilmektir. Gray erkeklerin kadınların çok fazla soru sormasından, kadınlarınsa erkeklerin hiçbir şey sormamasından şikâyet ettiklerini söylüyor. Özellikle zorlu koşularda bu durum çok can sıkıcı olabilir. Sürekli olarak ilgi ya da endişeden ötürü “İyi misin?” diye sormak erkek tarafından yanlış algılanabilir. Gray “Nasılsın diye sormak onun iyi olduğunu sorgulamak manasına gelir” diyor. Yani yardıma ihtiyacı olduğunu ve bunu tek başına yapamayacağını ima etmiş oluyorsunuz.
Bu özellikle kiminle koştuğunuz dikkate alındığında daha da önemli olabilir. 20 yıllık evliliğin ardından Pam Digaetona, Tony ile birlikte koşarken rahatça gönlünden geçeni söyleyebiliyor: “Koşuyu bütün olumsuz duygularımı dökmek için kullanırım. O bana en yakın kişi olduğundan, bunu rahatça yapabileceğim tek kişi de o.” Tony de onu dinlemeyi, ikna etmeyi ve sonunda ona neler yapabileceğini hatırlatmayı öğrendiğini söylüyor: “Bunun onun koşuyu araç olarak kullanıp yaptığı bir şey olduğunu biliyorum. Onu buna teşvik ediyor ve engellerin etrafından dolaşmasına yardım ediyorum.”
DESTEK SİSTEMLERİ
İster zıt yöne ister yan yana koşuyor olun, uzmanlara göre en önemlisi ekip çalışması. Orthner koşuyu planlamak, üzerinde düşünmek ve onun hakkında nasıl hissettiğini konuşmanın, koşuyu daha fazla ortak bir eylem haline getireceğini söylüyor. Etkileşim olmasının da şart olduğunu belirten Orthner, bunun bir ortaklık duygusu gerektirdiğini de ekliyor.
Bu birlikte koşmadığınızda bile olabilir. Kimberly ve Brian Hempton günlük koşularını aynı saatte ve tempoda yapmıyor olsa da, Kimberly üç çocuk ve iki çalışma planıyla birlikte uğraştıklarından, bu ekip çalışmasının bir çift olarak onları olgunlaştırdığını söylüyor: “Brian sabah 03.30 vardiyasına gidiyor ya da ben daha iyi havada koşabileyim diye fırtınada koşuyor.” Kimberly ve Brian sakatlık yaşadıklarında birbirlerinin halinden anlıyor ve geceleri dışarı çıkacakları zaman, ikisi de çocukları bakıcıya bırakmanın daha iyi olacağını düşünüyor.
Kimberly koşunun ilişkilerine neler kattığını ise şöyle anlatıyor: “Bu evliliğimizi tümüyle değiştirdi. Sadece koşu meselesi de değil. İlişkimizi asıl güçlendiren şey, ikimizin de sağlığımıza değer verip kıymetini bilmeye başlaması. Bu başka bir müşterek noktamız haline geldi. Eşiniz, kendiniz ve birbirinizle olan ilişkinize farklı bir açıdan bakmanızı sağlayan, paylaştığınız bir şey.”
