Matcha Aşkına!

 

Matcha latte yeni favori içeceğimiz olmuşken; hastalıklarla savaşan, fazla kiloları eritip yok eden, enerji veren bu yeşil tozu başka nasıl kullanabiliriz diye düşünmeye başladık. İşte önerilerimiz!

Matcha’nın gerçek güzelliği, muhteşem yeşil renginde ve Instagram’da edindiği ayrıcalıklı konumda değil. Daha derinde. Yani tam kalbindeki besin öğelerinde gizli.

Matcha, gölgede yetişen çay yapraklarından elde ediliyor. Güneş ışığını görmüyor olması, bu bitkiyi sağlık kaynağı bileşenleri daha fazla üretmeye zorluyor (ona rengini veren klorofil gibi). Sonuç olarak matcha, EGCG adı verilen antioksidanı ve L-theanine adlı aminoasiti oldukça konsantre dozlarda (bazı kaynaklara göre normal yeşil çaydan 137 kat daha fazla!) içeriyor. Cleveland Kliniği Wellness Enstitüsü Beslenme Servisi Müdürü Dr. Kristin Kirkpatrick, EGCG’nin kanser savaşçısı olmakla tanınan bir antioksidan olduğunu söylüyor. Yapılan çalışmalarda, kalp ve beyin sağlığını koruduğu da ortaya çıkmış. Ayrıca – kilo vermeye yardımcı olduğu da kanıtlanmış. L-theanine ise sakinliğinizi korumanızı sağlayan beyin dalgalarını arttırıyor ve kan basıncını düşürüyor.

Dahası, matcha tipik olarak standart bir fincan kahvedeki miktarın yarısından daha az kafein içeriyor. Bu miktardaki kafeinle birleşen L-theanine, odaklanmayı arttırıyor ve uyanık kalmanızı sağlıyor. Ama kahve içtiğinde olduğu gibi nabzınızı yükseltmiyor.

Faydalarının yanında, birçok şef için onu vazgeçilmez kılan şey, kendine özgü topraksı tadı. Kimi restoranda matcha noodle olarak karşımıza çıkan bu lezzet, kimi yerde çikolatalı trüfleri kaplayarak ağzımızı tatlandırıyor. Menüsünde matcha latte olan bir kahve dükkânı gördüğümüzde ise zaten ıskalamıyoruz.

Matcha sipariş etmeye karar verdiyseniz, bu tarifleri de bir kenara not etmenizde yarar var. 

BENZER YAZILAR