MEME KANSERİNDE DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri, tam anlamıyla korkulu rüya.

Erken teşhisin hayat kurtardığı bilinmesine rağmen birçok kadın eline bir kitle gelecek diye endişe ederek kendi kendini elle muayeneden kaçınıyor. Kimi mamografi çekimine yanaşmazken, kimi de şifalı diye satılan bitkilere umut bağlayarak tıbbi tedaviyi reddediyor.  Prof. Dr. Cihan Uras, günümüzde her 8 kadından birinin kapısını çalan meme kanserinin özellikle de erken teşhisi durumunda tedavide tam başarı sağlanabildiğini, buna karşın hurafelerinse gerek erken teşhisi gerekse tedavi sürecini olumsuz etkilediğini vurguluyor. Peki toplumda yaygın olan bu yanlış inanışlar neler?

Elle muayene gereksiz   Elle muayene hayat kurtarır
DOĞRUSU:  20 yaşından sonra her kadının ayda bir kez 10 dakikasını ayırarak kendi kendine meme muayenesi yapması, erken teşhiste ilk basamağı oluşturuyor ve meme kanserinin ileri aşamalara ulaşmadan fark edilmesine yardımcı oluyor.

Ailemde kanser yok, ben de olmam  Meme kanseri sadece genetiksel değildir
DOĞRUSU: Tüm meme kanserli kadınların sadece yüzde 10’unun ailesinde meme kanseri görülüyor. Ancak ailede meme kanseri olması riski ciddi derecede arttırırken, ailede kanser öyküsü olmaması riski yok etmiyor. Zira genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin yanı sıra ‘kadın olmak’ bile tek başına meme kanseri riski taşımak anlamına geliyor. Aşırı kilo, ilk adeti erken görmek, ilerleyen yaş, menopoza geç girmek, menopoz sonrası gereksiz hormon tedavisi görmek, yağ bakımından zengin beslenmek, alkol ve sigara kullanmak da bu riski artırıyor.

Mamografi yaptırmak zararlı  Mamografi ile erken tanı konabilir 
DOĞRUSU: Ailesinde kanser öyküsü olmayan her kadının 40 yaşından itibaren mamografi yaptırması gerekiyor. Mamografide memenin baskılanması rahatsızlık verse de, memeye zarar vermiyor ve genelde ağrı duyulmuyor. Radyasyon dozu yeni cihazlarda son derece düşük. Uzun bir uçak yolculuğunda aynı miktarda radyasyon dozu alınıyor. Halbuki mamografi sayesinde koyulan erken tanı hayat kurtarıyor.

Emzirirken kanser olmam Meme kanseri, emzirme döneminde de görülebilir 
DOĞRUSU: Emzirmenin kanserden korunmaya faydası olduğu şüphesiz. Ancak nadir de olsa emzirme sırasında kitle gelişebiliyor. Kitlenin sert olması ve zamanla büyümesi durumunda kanser riski bakımından dikkat etmek gerekiyor. Buna karşın bazen emzirirken süt kanallarının tıkanması ya da enfeksiyon sonucu memede değişiklikler olabiliyor ki bunların kanserle ilgisi yok.

Kanser olsaydı kitle olurdu!  Meme kanserinin tek belirtesi kitle değil 
DOĞRUSU: Meme kanserinde ele kitle gelmesi önemli belirtilerden biri ancak tek gösterge değil. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras Kitle çok önemli bir sinyal olmakla birlikte; ele kitle gelmese de; meme derisinde, meme başında herhangi bir çöküntü, renk değişikliği, memede büyüme ya da şekil bozukluğu, meme başı akıntısı gibi belirtilere karşı da çok dikkatli olmak gerekiyor” diyor.

Meme kanseri yalnızca kadınlarda olur  Erkekler de meme kanseri olabilir 
DOĞRUSU: Tüm meme kanserli hastaların yüzde 1’ini oluştursa da erkeklerde de risk bulunuyor. Memede veya koltuk altında sertlik veya şişlik hissedilmesi durumunda hemen hekime görünmekte fayda var.

Tıbbi tedavi yerine şifalı bitkiler daha faydalı!  Meme kanseri tedavisinde hekim onayı olmadan bitkiler kullanılmamalıdır 
DOĞRUSU: Toplumda giderek yaygınlaşan ‘şifalı bitki’ diye kullanılan bitkisel ilaçlar bilimsel bir fayda taşımıyor. Aksine fayda yerine zarar verebiliyor. Tıbbi tedavi yerine bitkisel ilaçlar kullanmak tedavi sürecinde gecikmeye ve kanserin ilerlemesine neden olabildiği gibi, tedavi esnasında kullanılıyorsa ilaçlarla uyuşmazlığa yol açabiliyor. Bu nedenle hekimin bilgisi ve onayı olmadan bitkisel ürün kullanılmamalı.

Bıçak değerse kanser yayılır  Meme kanserinde ideal tedavi
DOĞRUSU: Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras;Tamamen yanlış bir inanış. Aksine kanser vücuttayken yayılma riski taşıyor çünkü kanserli doku damarlardan çok zengin olduğu için onu besleyen damarlarla kan ve lenf yoluyla vücuda yayılıyor. Çıkarıldığı zaman ise bu risk ortadan kalkıyor” diyor.

Hamilelikte kemoterapi gerekirse… 

Meme kanseri tedavisinde gecikme olması durumunda hastalığın yayılma riski artıyor. Bu nedenle hamilelik esnasında da olsa zaman kaybetmeden tedaviye başlanması şart. Hamilelik döneminde meme kanseri teşhisi konulursa, hastalığın evresine göre öncelikle bebeğe zarar vermeden yapılabildiği için cerrahi girişim tercih ediliyor. Hamileliğin ilk üç ayında kemoterapi yapılmıyor ancak sonrasında hastalığın seyrine ve bebeğim gelişimine göre yapılabiliyor. Radyoterapi ise zorunlu olmadıkça hamilelik döneminde önerilmiyor.

BENZER YAZILAR