MEMELERİN İÇİN EN İYİSİ NE?

Son gelişmelerin üzerinden bir yol geçmiş olmasına rağmen, yeni kanser tarama yöntemleri konusunda kadınların aklı hâlâ karışık durumda. Şimdi konuyu ele alma zamanı…

Test yaptırmalı mı, yaptırmamalı mı? Ya da daha net konuşmak gerekirse ne zaman test yaptırmalı? Bu önemli bir soru. Geçen Kasım’da, U.S. Preventive Services Task Force (USPSTF) kadınlara 40 yaşından sonra yılda bir kez kontrole gitmek yerine 50 yaşından sonra yılda iki kez gitmesini ve aynı zamanda kendi kendini muayene etmeyi bırakmasını önerdi. Buradaki mantık şuydu: Yapılan araştırmalar, kanseri teşhis etmekte daha seyrek yapılan kontrollerin de aynı oranda etkili olduğunu gösteriyordu. Ayrıca USPSTF kişinin kendini muayene etmesinin ölüm oranını azaltmadığını, sadece pek çok defa sebepsiz yere doktora gitmeye neden olduğunu belirtiyordu.

Tarama konusunda yapılan revizyonlar, mamogramın etkisine dair çelişki doğurarak büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi. (Bu arada her yıl 40.000 kadın meme kanserinden hayatını kaybetmeye devam ediyor.) Şu anki araştırmalar da henüz tam olarak bir sonuca varmış değil. Dolayısıyla hastalar hem şaşkın hem de öfkeli. New York Üniversitesi Kanser Enstitüsü’nden Operatör Doktor Karen L. Hiotis, “Meme taraması yaptırmanın daha fazla endişeye neden olduğu düşüncesi rahatsız edici. Bir kadın olarak bu beni de rahatsız ediyor” diyor.

Hiotis, araştırmanın aksine kendi kendine yapılan muayenenin devam etmesini öneriyor ve ortalama risk taşıyan kadınlarda 40 yaşından sonra yıllık taramanın gerekli olduğunu düşünüyor. (Yüksek risk taşıyan kişiler ise daha erken başlamalı.) Ayrıca, USPSTF’nin yeni raporları açıklandığından beri daha az sayıda genç hastanın tarama için randevu aldığını söylüyor: “Bu, ekonomik durgunluk ile aynı zamana denk geldi. Daha fazla insanın işsiz ve sigortasız olduğu bir döneme. Dolayısıyla çoğu insan daha az test yaptırmanın bir sakıncası olmayacağına inandı. Geçen yılı hastalarıma böyle olmadığını anlatmakla geçirdim.”

Uzman doktorların çoğu, iyi huylu tümörlerin yanlış teşhis edilip kanser olarak tanımlandığı ve gereksiz yere biyopsi veya mastektomi yapıldığını kabul ediyor. USPSTF’ye göre sorun, 50 yaşın altındaki kadınların meme dokusunun daha sert olması ve tespitte bulunmanın zorlaşması. Diğer yandan aynı yaş grubundaki kadınlarda, kanserli tümörler daha öldürücüdür ve herhangi birine göz yummak ölümcül bir hata olabilir. Atlanta’daki Emory Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Onkoloji Bölümü Yöneticisi Sharmila Makhija, “Etik olarak, kanseri gözden kaçırıp tespit edememiş bir doktor olmayı kimse istemez” diyor.

Amerikan Kanser Derneği, Eylül ayında kendi bildirgesini yayımladı. Bildirgede, 40 yaşın taramalara başlamak için uygun bir yaş olduğu söylenip tavsiye ediliyordu. Dernek, kendi kendine yapılan muayene konusunda ise ne olumlu ne de olumsuz bir şey söyledi: Gerçekte herhangi bir zararı olmaz ama yardımı da dokunmaz diyordu. Hiotis ise bu konuda aynı fikirde değil. “Memesinde kitle olduğunu kendisi fark eden hastalarımın sayısı o kadar çok ki anlatamam” diyor. Benzer şekilde, Nashville’deki Baptist Hastanesi’nden Operatör Doktor Laura Lawson, “Benim birçok 20’li ve 30’lu yaşlarda meme kanserli hastam var ve bunların hiçbiri mamografi yaptırmış değil. Yani kendini muayene etmek çok önemli” diyor.

Sonuç olarak, mamografi henüz mükemmel olmasa da kanseri tespit etmede şu an en başarılı yöntem. Yeni testler üzerinde çalışmalar devam ediyor ve daha kesinlik içeren dijital mamogram teknolojisi yolda. Meme sağlığı ile ilgili tartışmalar gitgide arttığı için, son karar sana bağlı: Bireysel riskin konusunda doktorunla konuşup önlem mi alacaksın, yoksa kontrollere erken başlamanın artı ve eksilerini değerlendirip ona göre mi karar vereceksin… Lawson, her zaman çok dikkatli olamayacağın konusunda uyarıyor: “Düzenli tarama yaptırmak erken teşhis sağlar ve hayat kurtarır.”

Simir testi
Geçen yıl American College of Obstetricians and Gynecologists (ACOG), simir (rahim ağzı kanseri taraması) konusunu yeniden değerlendirdi: Değerlendirmeye göre, kadınların ilk testi ilk cinsel deneyimden sonra yaptırmak yerine, 21 yaşından sonra yılda iki kez kontrole gitmesi gerekiyor. Ayrıca 30 yaşından sonra üç kez peş peşe normal tanısı koyulan kadınların bir sonraki test için üç yıl bekleyebileceği söylendi. Doktor Sharmila Makhija, “21 yaşından önce rahim ağzı kanserine yakalanma riski yüzde birden bile az. Yani test için çok düşük bir risk kategorisi. Pek çok doktor daha az testin yeterli olduğunu söylese bile bazı kadınlar yıllık kontrollerine devam etmek istiyor. Onlara sık kontrolün mutlaka gerekli olmadığını söylüyorum ancak yine de yaptırmak isteyen biri olursa yapıyorum” diyor. Bu önerileri yıllık ziyaretlerini erteleyebilirsin şeklinde yorumlama. Jinekologunla doğum kontrolü, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve meme sağlığı konularında düzenli olarak görüşmen gerekiyor.

Derleyen: Tuğçe Tekmen

BENZER YAZILAR