MEN’S HEALTH ERKEĞİ: İBRAHİM ÇELİKKOL


2İbrahim Çelikkol’u hepimiz başarılı bir aktör olarak tanıyoruz. Ama kader ağlarını başka şekilde örseydi, şu anda bu adam Men’s Health’in kapağında bir basketbol oyuncusu olarak da yer alabilirdi. Sporcu bir geçmişi olmasının İbrahim Çelikkol’a dış görünüş anlamında avantajlar sağladığı kesin. Ama başarılı aktör eski bir basketbolcu olmasının tek avantajının bu olmadığını söylüyor: “Basketbol bir takım oyunudur ve bir sürü insan, tek bir hedef için çaba sarf ediyor. Bu hedefe ulaşmak için belli bir disipline sahip olmak zorundasınız. Üstelik işin sonunda yenmek de var, yenilmek de. Bu duyguların hepsini size tattırıyor basketbol. Azimli olmayı öğretiyor ve liderlik özelliklerinizi geliştirmenizi sağlıyor.”

Dediğimiz gibi, belki de bu adam basketbolcu olacaktı. Parkelerde de başarılı olacağına hiç şüphe yok. Ama o, eğer devam etseydi ne olurdu diye kafa yoran adamlardan değil: “Genelde çok fazla geçmişe dönmemeye çalışırım. Şu an buradayım ve burada neler yapabilirim, daha çok buna kafa yoruyorum.”

Siz insan hayatında şansın yerine ne kadar inanırsınız bilmiyorum. Ama İbrahim Çelikkol’un oyunculuğa başlama hikayesini dinledikten sonra fikriniz değişebilir. Basketbolu bıraktıktan sonra bir süre modellik yapan İbrahim Çelikkol, bambaşka planlar yaparken hayatı değişen bir adam: “Hayatıma farklı bir yön çizme noktasındaydım. Kendi işimi kuracaktım ve onunla ilgili hazırlıklar yapıyordum. Tam da bu sıralarda tesadüfen bir arkadaşımla karşılaştım. O gün oyuncu seçmelerine katılacaktı. Bana ‘sen de gel’ dedi ve ona destek olmak için gittiğim seçmelerde o işin başrol oyuncusu olarak seçildim.” Bir laf vardır: “Her zaman en iyi halinizde olmalısınız, çünkü beklediğiniz fırsatın ne zaman karşınıza çıkacağı belli olmaz.” İbrahim Çelikkol bu sözün ne kadar doğru olduğunun canlı bir tanığı gibi. Arkadaşına eşlik etmek için gittiği seçmelerde kendisine bambaşka bir dünyanın kapıları açılmış aniden. Hem de daha önce hiç içine girmediği ve içinde olmayı planlamadığı bir dünyanın. İtiraf edelim, bu birçok insanı korkutabilecek bir durum. Ancak başarılı olmak da korkularını pozitif duygulara dönüştürmek ve adım atmaktan geçiyor. İbrahim Çelikkol da kendine oyuncu olarak bir kariyer yapma fırsatı çıktığında bunu başarmış: “Böyle bir teklif aldığınızda kafa yapınız tabii ki çok daha farklı işliyor. O dönem işin ana dinamiklerinin ne olduğuna dair farkındalığım oldukça düşüktü. Çünkü daha önce hiç içinde
bulunmadığım bir yola giriyordum. Ancak bu beni korkutmadı. O günleri düşündükçe en baskın hissettiğim duygunun pozitif bir heyecan olduğunu söyleyebilirim. Seni biraz ürküten ama aynı zamanda heveslendiren bir heyecan. Tabii bu heyecanla birlikte, hemen oyuncu koçuyla birlikte hızlı bir çalışma temposuna girdim.”

BENZER YAZILAR