Tekrar Bergama’ya doğru yol alıyorum, sol tarafta Kozak Yaşam Alanı adında bir dinlenme alanı var. Mola vermek için son derece ideal. Çok güzel ağırlayıp çay ikram ettiler, dere kenarında oturup çevrenin tadını çıkardım. Biraz daha tırmanıyorum ve bu sefer, sağ tarafta arada toprak yollar var. Elbette içeri giriyorum, normal otomobille de geçilebilecek düzgünlükte sarmaşık gibi yollardan, harika manzaralar yakalıyorum. Burada kamp da yapılabilir. Piknik zaten elinizin kiri. Geri dönmek gelmiyor içimden ama daha yolumuz var. Bergama’ya yaklaşırken yol, aşağı doğru küçük vadiler şeklinde ilerliyor. Yeşile odaklanırken sarıyı, sarıya odaklanırken kırmızıyı kaçırıyor gibi hissederek, anın tadını çıkaramıyorum sanırım. Yavaşladıkça yavaşladım ve vakit nasıl geçiyor anlamıyorum. Bergama’ya ulaştım, şehre giriş eski şehir tarafından. O nedenle rotanın etkisinden sonra bir şehire pat diye girmek beni tedirgin edecek biliyorum. O nedenle eski Bergama tarafı geçişi yumuşak yapıyor. Akropol de yakın olunca, hemen ören yerine direksiyon kırıyorum.