MEN’S HEALTH’E SORUN

mantar2Siz sorun, biz cevabını bulalım.

Ayak tırnaklarımdaki mantardan bir türlü kurtulamıyorum. Ne yapabilirim?

Öncelikle sorunun bir mantar hastalığı olduğundan emin olmak için doktora görünün. ABD’deki Tıbbi Mikoloji Merkezi Direktörü Dr. Mahmud Ghannoum’a göre, tırnaklardaki sorunların yüzde 50’si mantarla ilgili olmuyor. Örneğin, tırnak sedefi daha yaygın bir rahatsızlık ve reçeteli ilaçlar ya da steroid iğneleriyle tedavi edilebiliyor. Ama mantar testiniz pozitif çıktıysa, doktorunuz hastalıklı tırnak yüzeyini ve sorunun kaynağını tedavi etmek için ilaç önerebilir. Ayrıca ayakkabılarınızı sık sık temizlemeyi ihmal etmeyin. Çünkü mantarın üremesine elverişli bir ortam olduğu için enfeksiyona davetiye çıkarıyor. Mantar önleyici mikonazol maddesi içeren ayak tozları ya da spreyleriyle taban astarını temizleyebilirsiniz.

Yaptığım koşuların sonuna yaklaşırken tam anlamıyla pilim bitiyor. Tempomu daha iyi ayarlamam için ne önerirsiniz?

Dünyanın en başarılı uzun mesafe koşucularını örnek alın. Los Angeles Maratonu Antrenman Direktörü ve Asics Mammoth Atletizm Kulübü Baş Antrenörü Andrew Kastor, “Bu tür koşucular yarışa hafif tempoda koşarak başlarlar” diyor. Bir sonraki koşunuzda “üçte bir kuralı” stratejisini uygulayın. Koşunun üçte birlik ilk bölümünü ısınma turu olarak düşünün. Rahatça bir sohbeti sürdürebileceğiniz bir tempoda olmanız gerekiyor. İkinci bölümde temponuzu hedeflediğiniz hıza doğru artırın ve son bölümde o hızı koruyun ya da gaza basın. Kastor, “İkisi de olmuyorsa çok hızlı başlıyorsunuz demektir” diyor. Nabzınız durumu tespit etmek için iyi bir gösterge olsa da, 20 km’den sonra pek bir işe yaramaz. Çünkü mesafe uzadıkça vücudunuz da etkili bir biçimde çalışmaya başlıyor ve hızlansanız bile nabzınızda bir değişim olmuyor. Özetle, doğru tempoyu size nabzınız değil hisleriniz söyleyecek.

Ofisteki bir iş arkadaşımın tuvalete gittikten sonra ellerini yıkamadığını fark ettim. Onu uyarmam gerekir mi?

Ne pis adammış! Arizona Üniversitesi’nden araştırmacılar, bir insanın ellerindeki virüslerin iki saat gibi kısa bir sürede ofisin her yerine yayılabileceğini söylüyor. Yani mesele, bu uyarıyı yapıp yapmayacağınız değil; nasıl yapacağınız. Kariyer gelişimi üzerine kitaplar yazan Richie Frieman böyle diyor. Eğer “elinizi bulaştırmak” istemiyorsanız, İnsan Kaynakları departmanından bir uyarı yapmasını ya da lavabolara el temizliği konusunda çalışanları uyaran bir yazı asmasını isteyebilirsiniz. Frieman, “Mizah, böylesine nazik bir durumu hafifletir ve sorunun konuşulmasını kolaylaştırır” diyor. Bu hijyen düşmanı arkadaşla temizliğine dikkat etmesi konusunda konuşmaya dair çekinceniz yoksa, konuyu baş başayken açın. Diğer insanların önünde utanç verici bir duruma düşmesini istemezsiniz. Ayrıca kalp kırmaya da gerek yok. Konuşmayı rahat bir tonda yapın, kısa tutun ve ne kadar iğrenç bir adam olduğunu söylemek yerine, olabilecek sağlık sorunlarını anlatın. Sözü, onun sağlığını düşündüğünüzü ekleyerek bitirin.

BENZER YAZILAR