Kusursuz yaşam için reçetesi şu: Kendini çok da değerli ve önemli görmemek.
Anthony Hopkins gerçek bir efsane olabilir ama genç aktörlerin farklı nasihatler alabileceği bir adam değil: “Elinden gelenin en iyisini yap, eğlenmene bak
ve hiçbir şey için fazla endişelenme.” Pek orijinal taktikler olmasa da Hopkins için işe yaramış gibi. 79 yaşındaki aktör hâlâ yüksek profilli rollerin en aranan
isimlerinden biri (Transformers: The Last Knight, Thor ve Westworld). Bu adamın ilham verici hikâyelerle dolu bir hayatı var ama o bunu düşünemeyecek kadar
iyi vakit geçiriyor.
MEN’S HEALTH: Coppola, Spielberg, Woody Allen, Oliver Stone ile birlikte çalıştıktan sonra Michael Bay ile çalıştınız. Onun için ne söylemek istersiniz?
ANTHONY HOPKINS: Micheal Bay harika bir film yapımcısı. Genel olarak çalışması zor bir insan olduğu söylenir. Ben hem yeteneksiz hem de zor birçok insanla çalıştım ama Michael bunun tam tersi. Ona yetenekli demek bile az kalır, adam bir dahi. Her zaman hazırlıklıdır. Sabırsız olduğu ve çabuk öfkelendiği doğru ama aynı zamanda eşsiz bir espri anlayışı var. İlk günümüzde sadece birkaç saat geçtikten sonra kendimi sette çok rahat ve mutlu hissettim.
Çekimler sırasında birkaç patlama yaşamış olmalısınız ya da heyecanlı bir araba sahnesi.
Evet gerçekten heyecan vericiydi. İki Amerikalı dublör sürücümüz vardı. Beni jet araba diyebileceğim bir araca bindirdiler. Araç koltuğu o kadar alçaktı ki, içine girmekte bile zorlandım. Sonra beni bağladılar, derin bir nefes aldım ve “Kamera!” Bir baktım ki, helikopterler korkutucu şekilde alçak uçuşta ve Londra sokaklarında saatte 130 km ile gidiyoruz. Bir şeylerin ters gitmesi her zaman bir ihtimal tabii ki. Ölebilirsiniz bile. Ama ben her zaman “Yapman gerekeni yap” ekolünden oldum.
Bu sizin meslekte 50’nci yılınız. Yapmak isteyip de yapamadığınız bir şey oldu mu?
(Biraz duraklıyor) Hayır, aslında olmadı.
Hayatınızın böyle olacağını daima öngörüyor muydunuz?
Hayat hikâyem ya da başarılarım, nasıl demek isterseniz deyin, bununla ilgili bir tahminim falan yoktu. Ancak bazen şanslısınızdır, önünüze bir kapı açılır ve işler değişmeye başlar. Ben “Büyük bir evin olduğunu hayal et ve olsun” gibi laflara inanan biri değilim. Bu konuda oldukça pragmatik sayılırım. Hepimizin kırılgan birer insan olduğunu kabul etmiş biriyim. Hiçbir şey kesin değildir ve önceden tahmin edilemez. Aslında gerçekten kontrol ettiğimiz çok az şey vardır. Ben başımı belaya sokmamaya çalışırım, sağlığıma dikkat ederim ve başka insanlara iyi davranırım. Bence her insanın yaşayabileceği en iyi şekilde yaşamak gibi bir sorumluluğu vardır. Bunun için de kibar, cömert, yardımsever ve beraber olunması eğlenceli bir insan olmaya çalışmak en iyisidir.
Artık siz de Twitter’dasınız ve 125 bin takipçiniz var!
Marh Wahlberg beni bulaştırdı. Setteydik ve bana “Sosyal medyada olmak ister misin?” dedi. Onun ne olduğunu bile bilmiyordum. Zaten ilk tweet’im Mark’la yan yana otururken ve ne olduğunu bile bilmiyorken çekilmiş bir videoydu.
Oldukça pozitif paylaşımlarınız var ve bu Twitter için nadir sayılabilecek bir durum.
Son Sevgililer Günü’nde eşimle marketteydik ve benim bir videomu çekti. Bense bir şiir okudum ve insanlara iyi dileklerimi sundum. Hepsi bu. İnternette herkes çok gergin ve acınası. Bir gün gelecek ve öleceksiniz. Hayatın tadını çıkarın.
Resimleriniz de bunun bir parçası mı?
Bu hafta her gün resim yaptım. Bunu sadece renk için yapıyorum, beynimden neler çıktığını görmek için. Yoksa bu konuda hiçbir eğitimim yok. Jurassic Park dinazorlarını yaratan takımın başındaki yetenekli sanatçı Stan Winston bana bir gün “Eğitimi falan dert etme, sadece çiz” demişti. Ben de öyle yapıyorum.
Shakespeare’in yazdığı birçok projede yer aldınız. Bize bir Shakespeare alıntısıyla veda eder misiniz?
Hamlet’ten bir tane geldi aklıma: “Bütün mesele hazır olmakta.” O ölüme hazırlanıyor. Ama ölümü unut, bu hayat. Hazır ol!
