120 km/s ile giriyorum, limit 90 km/s. 390 liralık cezayı paşa paşa imzalıyorum. Yapacak bir şey yok! Mordoğan’da sahilin tuzlu kokusuyla rüzgârı kokteyl yapıp içimize çekelim de rahatlayalım bari. Urla’yı şimdilik çıkaralım aklımızdan, otobandan Karaburun çıkışından sonra Mordoğan 39 kilometre, gayet yeni, çok güzel bir asfalt yol. Denizi seyrederek sürüşün tadını çıkarabilirsiniz. Malum, bu bölgede bitki örtüsü zayıf ama deniz bu açığı kapatıyor. Mordoğan merkeze giriyoruz. Sakin sahil kasabası hissi, sessizlik ve az insanla derinden anlaşılıyor. Şöyle bir tur atarken limana geliyoruz. İki tane hurda şehir hatları vapurunu görünce hemen yanına gidiyorum. Gidip fotoğraf çekiyoruz, şartlar da vapurlara girmeye müsait. Durur muyum, dalıyorum hemen ve üst kata çıkıyoruz. Derken aşağıdan kibar bir ses, “Rica etsek inebilir misiniz?” diyor. Bülent Bey ve Veysel kardeşimiz geliyor; tehlikeli olduğunu, bastığımız yerlerin çökme ihtimali olduğunu söylüyorlar. Çay ikram ediyorlar ve sohbet ediyoruz. İşleri geminin kimyasal, elyaf, plastik vb. aksamlarını sökmekmiş. Neden mi? Çünkü gemiler sualtı turizmi için Karaburun açıklarında batırılacak.
MH ROAD TRIP’DE 4. GÜN
