MİGREN ATAKLARINA KARŞI GARDINI AL

Bugüne kadar yorucu migren ataklarını durdurmak zordu. Şimdi ise, hayatı zorlaştıran ağrıyı kesmek için dört yeni yol var.

Eğer daha önce migren atağı geçirdiysen, seni ne kadar bitkinleştirdiğini bilirsin. Ayrıca atağı önlemenin veya ağrıları geçirmenin zor olduğunu da… Baş ağrısı, mide bulantısı ve ışığa, kokuya, seslere duyarlılık gibi belirtiler başladığında; yapılabilecek tek şey örtünün altına gizlenerek, geçmesini beklemek gibi görünebilir. Çünkü yakın zamana kadar migreni yönetmek biraz daha zordu. Diğer rahatsızlıkları tedavi etmek için geliştirilen ilaçlar (beta bloker ve antidepresan gibi) Georgetown Üniversite Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Jessica Ailani MedStar, “Sorun şu ki, bu ilaçlar herkes için işe yaramıyor ve yorgunluk, düşük tansiyon ve düşük libido gibi kötü yan etkilere sahip olabiliyor” diyor. Başka bir problem de şu: Bir ilacın belirli bir hasta için işe yarayıp yaramadığını önden tahmin etmek imkânsız.

Artık, korkunç baş ağrılarının seyrini değiştirebilecek ilaç ve terapilerle birlikte yeni bir tedavi çağına giriyoruz. Asla bir daha migren nöbeti geçirmeyeceğine emin olamazsın tabii. Ancak bu araçları cephanene eklemek, migrenin ne sıklıkla ve ne şiddette geleceğini belirlemene ve belirtileri azaltmana yardımcı olabilir.

Migrene Özel Tedavileri Araştır

Son 20 yıldır migren tedavisinde en heyecan verici gelişmelerden biri ne mi? Elbette, kalsitonin gen ilişkili peptid (CGRP) adlı bir kimyasalı nötralize edecek antikorların geliştirilmesi… Migreni önlemek için ilk kez özel olarak tasarlanmış olan bu ilaçlar, ayda bir kez vücuda enjekte ediliyor. Albert Einstein Tıp Okulu’ndan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Dawn Buse, yan etkilerinin çok az olduğunu belirtiyor. Bu ilaçlar, migren ağrısının iletilmesinde rol oynayan CGRP’nin aktivitesini azaltarak çalışıyor. Sonuç olarak, enflamasyon ve kan damarlarının şişmesi gibi diğer yan etkilerin ortaya çıkma ihtimali de daha az oluyor. Son araştırmalara göre, üç ay boyunca bu ilaçları alan hastaların migren atakları yaşadığı günler yarı yarıya azalmış.

Tetikleyicileri Belirle

Migren atakları yaşamaktan korktuğun için leziz brownie’lerden uzak duruyorsan, sana iyi bir haberlerimiz var: Son çalışmalara göre, çikolata gibi tetikleyici olarak bilinen bazı yiyecekler, aslında migreni tetikleniyor olabilir. Peki, bu yiyeceklerin adı neden kötüye çıktı? King College London’dan Prof. Dr. Peter Goadsby, “Hâlihazırda başlamış olan migren belirtileri, kişinin açlık yaşayarak çikolata istemesine neden olabilir” diyor. Yani bir müddet sonra migren ağrın arttığında, bunun çikolatadan kaynaklandığına dair zihinsel bağ kuruyor olabilirsin.

Dr. Goadsby, durumu iyi bir şekilde takip edebilmek ve tetikleyicileri bulmak için belirtileri izlemeni öneriyor. Gerçek tetikleyicilerini tanımladıktan sonra, onlardan tamamen uzaklaşmak istemeyebilirsin. Avustralya Ulusal Üniversitesi’nde direktör olan Dr. Paul Martin, “Tetikleyicileri tamamen çıkarmak, seni onlara daha duyarlı hale getirebilir” diyor. Çözüm önerisine gelecek olursak: Uzun süreli, kontrollü maruz kalma ile toleransını arttırabilirsin. Kan şekeri düşüklüğünün başını ağrıttığını varsayalım: Akşam yemeğini 19.00’da yiyorsan, yemek saatini biraz geri alabilirsin.

Farkındalık Kazan

Küçük bir çalışmaya göre; meditasyon yapan insanların baş ağrılarının daha kısa ve daha az şiddetli olma ihtimali var. Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Rebecca Erwin Wells, “Farkındalık kazanmak, migren için tetikleyici olan stresi azaltma konusunda işe yarayabilir. Veya beynimizde ağrıyı işleme biçimimizi değiştiren nörobiyolojik değişiklikler yaratabilir” diyor. Bir başka teori ise şu: İnsanlar ağrı ile başa çıkmayı öğrendiklerinde, bu konuda felaket senaryolarını hazırlama olasılıkları daha düşüktür. (Örneğin, bu baş ağrısı asla bitmeyecek!) Ve ağrı konusunda gergin hissetmek, durumu daha da kötüleştirir.

Dr.Wells, “Araştırmacılar, en yüksek fayda için tam olarak ne kadar süre boyunca ve hangi formda farkındalık meditasyonu deneyimlemeye ihtiyaç duyduğunu anlamaya çalışıyor. Ancak birkaç seans kadar kısa bir zamanda işe yarayabileceğinden kuşku duyuyorlar” diyor.  Dr.Wells, “Yeni başlayanlar, ders alarak zen moduna geçmeyi deneyebilir. Çünkü bazen farkındalığı öğrenmeye başladığında, stres de bunun etkisiyle aniden artar” açıklamasında bulunuyor. Bu konuda tecrübeliysen, farkındalık pratiklerine devam edebilirsin.

Ter At

Son araştırmalara göre düzenli egzersiz, migren ataklarını uzak tutabilir veya süresini kısaltabilir. Araştırma yazarlarına göre, egzersiz yaparken vücudun “runner’s high” denilen bir çoşku durumu ile bağlantılı olan; ağrı kesici beta-endorfin ve anandamid gibi kimyasallar salgılıyor. Bu iyi hissettiren maddeler, baş ağrısının etkisini azaltabilir. Amerikan Migren Vakfı’na göre egzersiz aynı zamanda stresi azaltır ve uykusuzluğun giderilmesine (iki büyük tetikleyici) yardımcı olur.

Haftada iki veya üç kez kardiyo yapmayı hedefle. Isınma hareketleri yapmadan egzersize başlamak, baş ağrısına sebep olabilir. Antrenmana bağlı migren atağı geçirenler arasındaysan, terlemenin etkisini bol su içerek (susuzluk durumu daha da kötüleştirir) ve kan şekerini sabit tutmak için protein bakımından zengin bir atıştırmalık yiyerek dengeleyebilirsin.

BENZER YAZILAR