Bir radyocudan sohbetin tıkanmaması için laf ebeliği dersleri.
ABD’li Marc Maron, 700’den fazla kafa açıcı podcast yayınlamış, alanında ünlü bir isim. Çılgınca takip edilen (bir ayda altı milyon kez indiriliyor) WTF with Marc Maron isimli podcast kanalında, Iggy Pop’dan Amy Schumer’a ve hatta Barack Obama’ya kadar herkesi ağına düşürüp gevezeliğin dibine vuruyor. Komedyenleri punduna getirip en utanç verici anılarını anlattırıyor. Yani laf lafı nasıl açar, bu adam biliyor. Vereceği tüyolar da ayaküstü sohbetlerden, dostlarla konuşulan derin mevzulara kadar her alanda işimize yarayacak cinsten. Kendisine kulak verelim.
1/ Önceden Hazırlanmayın
“Ben asla plan yapmıyorum ve not defteri kullanmıyorum. Çünkü birine soru sormakla onunla sohbet etmek arasında büyük bir fark vardır. Ayrıca önceden yazılmış bir konuşma, kendiliğinden gelişenler kadar iyi olmaz. En iyi muhabbet plansız olandır. Plansız olmak sizi o ana daha çok bağlar. İşte o zaman karşınızdaki kişi hakkında bir şeyler öğrenmeye başlarsınız.”
2/ Konuşurken Arada Bir Nefes Alın
“İlk 200 podcast’imde elbette çenemi kapatamazdım. Ama bir süre sonra, özellikle de şevkle konuşmadığım günlerde, sohbeti sürdürmekte çok zorlandığımı fark ettim. Zamanla anladım ki, bir şey söylemeden de konuşma desteklenebiliyor. Siz susunca karşınızdaki sizden yardım dilenmiyor, tek istediği dinlenmek oluyor. Yani, sadece dinleyerek harika bir yardım eli uzatırsınız.
3/ En Bariz Konuları Konuşmayın
“Diyelim ki konuğunuz Keith Richards. O halde konu uyuşturucular, değil mi? Hayır, değil. Çünkü Keith’in konuşmak isteyeceği son şey bu. Siz olsanız sıkılmaz mıydınız? Ona hiç sorulmamış soruları sorduğunuzda, karşınızda zeki, sofistike ve eğlenceli bir adam bulursunuz. O kişi hakkında gerçek bir şeyler öğrenmek istediğinizde, ona uzmanlık alanı dışından sorular sorun.”
4/ Almak İçin Önce Verin
“Dinlemek sohbetin sadece yarısıdır ve sohbete yön vermek sizin elinizdedir. Karşınızdaki bir şeyler paylaşmaktan çekiniyorsa, onu açmak için kendinizden bahsedin. Riskli bir iş ama almaya değer. Size ya “Sana kolay gelsin ama benim gitmem lazım” ya da “İnanılmaz, aynı şey sana da mı oldu?” diyecektir. Kendinizi karşınızdakine açarsanız, muhtemelen o da sizi yarı yolda karşılar.”
