“Runner’s high” denen o bitiş çizgisi coşkusunu bir kez olsun tattıysanız, siz de bir koşu tutkunu olmaya adaysınız demektir. İster yeni başlamış, ister sıradaki yarışınıza hazırlanıyor olun; her durumda çok işinize yarayacak bilgiler verdik.
Mesafeyi Değil, Süreyi Düşünün
Üç defa Ironman Dünya Şampiyonu olan Mirinda Carfrae, “İster acemi, ister sakatlıktan yeni çıkmış olun; kendinize bir koşu rutini oluşturduğunuzda mesafelerden ziyade koşu sürenize odaklanın” diyor. Bu basit zihinsel değişim, kendi gelişiminizi algılamada bakış açınızı değiştirebilir. Carfrae, böylelikle “ne kadar uzağa ne kadar hızlı gittiğiniz” konusuna takılmadan, kilometreleri aşabileceğinizi söylüyor. Unutmayın: Size hız kazandıracak olan şey istikrardır. Zamanla bu, daha da hızlı olmanızı sağlar.
Yürümekten Çekinmeyin
Kaslarınızı yüksek yoğunluklu koşuya alıştırmak yaklaşık olarak iki ayınızı alır. Bu yüzden yeni başlıyorsanız birkaç yürüme molası vermeniz, sağlığınız için önemli. Spor Hekimi Jordan Metzl, “Amacın ilk altı hafta içinde, haftada üç gün olmak üzere; 30 dakikalık yürüyüş-koşu yapmak olmalı” diyor. Üç dakikalık koşu ve iki dakikalık yürüyüş intervalleriyle başlayın. Her hafta koşu sürenizi bir-iki dakika arttırın. Yürüyüş sürenizi de olabildiğince erken şekilde bir dakikaya indirin. Kısa süre sonra yarım saatlik bir koşuyu hiç yürümeden rahatça tamamlayabileceksiniz.