MUTLULUK HYGGE FELSEFESİNDE GİZLİ

WH Avustralya edisyonu için Alex Davies mutluluk arayışına çıktı. Danimarkalıların mutluluk sırrı olan Hygge felsefesini bak nasıl anlatıyor: 

İskandinav ülkeleri ve yüksek refah seviyesi ayrılmaz bir ikili. Hayatımızı dengelemek için mumları yakıp, ev yapımı kek ve dumanı tüten bir fincan çay eşliğinde keyif yapmayı öğütleyen hygge felsefesini duymuşsundur. (Ah, bundan kim hoşlanmaz ki?) Ama bir dakika: Dünya Mutluluk Raporu’nda Norveç veya Danimarka’nın her yıl en üst sıraya oynamalarının sebebi sadece tarçınlı kek olamaz. Değil mi?

“Hygge çekici bir kavram çünkü kolay ulaşılabilir. Kaliteli bir günlük hayat söz konusu olduğunda, gerçekten de önemli olan şeylere, yani küçük mutluluklara ve birlikteliklere odaklanmakla ilgili. Böylece biz nereye gidersek mutluluk da beraberimizde gelir.”

Aslında hygee’nin biraz ötesine bakmakta da fayda var. Çünkü kaliteli hayat denince Nordik ülkelerden alınacak çok ders var.

Burada benim dikkatimi çeken kelime “birliktelik” oldu. Çünkü kaliteli ilişkiler, pozitif psikolojinin olmazsa olmazlarından. Wiking de bunu onaylıyor: “Bunca yıllık çalışmalarımdan sonra emin olduğum tek bir nokta var: Mutlu olup olmadığımızın göstergesi sosyal ilişkilerimiz.” Ben de arkadaş grubumla bir sonraki haftalık akşam yemeğimizde hygge felsefesine bir şans tanıdım. Koltuklara ekstra yastıklar attım ve her yeri kokulu mumlarla donattım. Normal şartlarda her türlü aktivitemi sosyal medyada paylaşan ben, o gecelik telefonu bir kenara bıraktım ve anın tadını çıkarmayı denedim. Wiking, birlikte yemek hazırlamanın da hygge felsefesinin bir parçası olduğunu söylemişti, o yüzden herkesi mutfağa soktum ve sebzeleri birlikte doğramaya başladık. Yemekten sonra da güzel bir tatlıyı paylaştık.

Doğrusunu söylemek gerekirse, küçük mutfağımda biraz yer sıkıntısı yaşadık ama sohbet ve tatlı telaş, hepimizi harika hissettirdi. Telefonumu hiç özlemedim ve mumlar harikalar yarattı. Hatta evde o kadar sıcak ve rahat bir ortam vardı ki, arkadaşlarım sohbet ederken koltukta birkaç dakika kestirmişim. Ne kadar da kötü bir ev sahibiyim! Herkes gittikten sonra ortalığı toparlarken şunu fark ettim: Olay aslında mumlar veya yastıklar, hatta hep beraber hazırlanan sofra değil. Mutluluk yanında rahat ettiğin, hatta yargılanmadan uyuya kalabildiğin ve her şeye rağmen seni seven insanlarla olmak. Hayatımda oldukları için gerçekten de şükrediyorum.

Mutluluk demişken, sanırım kız kardeşimle görüntülü konuşma yapma zamanım geldi. Yanıma çay ve bir dilim kek de aldım mı tamamdır!

BENZER YAZILAR