Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Tüp Bebek Bölüm Direktörü Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu myom tedavisi hakkında bilgi verdi.
Myomlar kadınlarda şikayete neden olmayan genellikle uterusun(rahim) düz kaslarından beslenen iyi huylu tümörlerdir. Myomu olan kadınlarda aşırı ve anormal kanama, karında ele gelen şişlik ya da sertlik ve pelvik ağrı şikayetleri görülür. Myomun boyutu da önemlidir. Mesaneye bası semptomları sonuncu sık idrara gitme ihtiyacı, mesanede idrar sonası devam eden doluluk hissi, rektum (barsakların son bölümü) basısına bağlı kabızlık ya da gaz çıkaramama nedenli gaz sancısı görülebilir. Yine miyomun yerine göre; endometriumun kanlanmasını bozarak embriyonun tutunmasını engelleyebilir ya da embriyonun tutunduğu bölgede kanlanmayı bozarak düşüğe neden olabilir. Yumurtalık tüplerine bası yapar ve bunların işlevini bozarak döllenmeyi engelleyebilir. Uterus (rahim) iç duvarında yer alan ve myom boyutlarının çok büyük olduğu durumlarda ise fetusa bası yaparak erken doğum tehtidine ve erken doğuma yol açabilir. Doğum yoluna baskı yaparak bebeğin vajinal doğumuna engel teşkil edebildiği gibi myomun bulunduğu uterus (rahim) duvarındaki kasların doğum sonrasında kasılamamasına bağlı olarak doğum sonu kanamaları da görebiliriz.
Tedavi edilmeyen myomlar risk yaratır mı?
Semptom hissettirmeyen ve kısırlığa neden olmayan myomlarda konservatif yaklaşım, yani takip uygundur. Bu hastalarda 6 ayda bir yapılacak muayene ve görüntüleme yöntemleri ile myomun takibi yeterlidir. Bu süre içinde myomun büyümesi ve olası değişiklikleri görülür. Myomda hızlı büyüme çok nadir de olsa kötü huylu bir kanser belirtisine dönüşebilir. İhmal edilmeden doktora başvurulmalıdır.
Bunların dışında kanama şikayeti olan hastalarda; anemi ve anemiye bağlı semptomlar görülecektir. Bunlar hastanın hayat standartlarını negatif yönde etkileyeceği için önlem alınmalıdır. Gerekli görüldüğü takdirde rahimden biopsi yapılarak hem tanı hem tedavi sağlanabilir. Biopsi sonucuna ve hastanın kişisel özelliklerine uygun ileri tedavi seçeneklerinden ağızdan kullanılan bazı ilaçlar, günümüzde sık kullanılan ilaçlı rahim içi araçları(mirena), uterin arter embolizasyonu, histereskopi ile endometrum ablasyonu, myomektomi ya da histerektomiye karar verilir.
Gebelikte myomların olması riskli midir?
Myomu bulunan gebelerin 1/3‘ünde yükselen hormon düzeyleri ile birlikte gebeliğin özellikle ilk üç ayında myomlarda büyüme izlenebilir. Gebeliğin büyümesi ile rahmin büyür ve myomlar da genellikle hacim olarak artarlar. Büyüyen myom dokusunda meydana gelen ödem, kanamanın artması myomun dejenere olarak içine kanamasına, bu da hastada ağrıya neden olabilir. Şiddetli kasık ağrıları ve uterusta hassasiyet varsa yatak istirahati ve analjezik (ağrı kesiciler) verilerek tedavi edilir. Cerrahi tedavi ye genellikle gerek duyulmaz.
Buların dışında erken doğum, bebekte gelişme geriliği ve buna bağlı komplikasyonlar, plasentanın yerinden erken ayrılması, rahim içinde bebeğin duruş problemleri ters dönmesi daha sık görülmektedir.
Doğum yolunu kapatacak büyüklükteki ve yerleşimdeki myomu olan gebelerde sezeryan ile doğum önerilir.
Ayrıca gebelikten önce myomektomi operasyonu geçirmiş gebelerde doğum ağrıları esnasında uterin rüptür(rahim duvarının yırtılaması) olabileceğinden sezaryen ile doğum gerekir.
Myom kısırlığa neden olur mu?
Myomların kısırlık ile bağlantısını şöyle özetleyebiliriz:
*Tüplerin uterus ile birleştiği bölgeye yerleşen myomlar anatomik yapıyı bozarak spermin yumurta ile birleşmesini engeller, yani döllenme olmaz.
*Rahim ağzı (serviks) ile yumurtalık tüpleri arası mesafeyi arttırıp spermlerin tüplere ilerlemesini zorlaştırabilir.
*Uterusun yapısını bozarak ve endometriumu etkileyerek embriyonun tutunmasını engelleyebilir.
Ayrıca bu tip hastalarda myomun büyüklüğü, yeri, ek infertilite faktörü bulunması ve hastanın yaşı da tedavisi konusunda önemli diğer etkenlerdir.
Gebeliklerde myom olması düşüğe neden olabilir mi?
Myom özellikle embriyonun tutunacağı yerde ise düşük olma ihtimali yüksektir. Bunların dışında başka yerde yerleşimli myom varsa ilk üç ayda düşük ihtimali %40 kadardır, ikinci üç ayda bu ihtimal daha da azalarak devam eder.
Kaynak: http://www.cemficicioglu.com.tr/myom-tedavi-edilmezse-ne-tur-sorunlara-yol-acar
