NASIL KOŞACAĞINA SEN KARAR VER
Bu önemli bir iddia çünkü bu işten hayatını kazananları bir kenara koyduğumuzda, koşmanın bize kazandırdığı şeyler hep manevi. O zaman bir koşucu gözüyle bu üç faktörü sırasıyla inceleyelim. Otonomi, yaptığımız işi kendimizin kontrol etmesi ve bu işte belli ölçüde bir bağımsızlık sağlayarak,
çalışma yöntemlerimizi kendimizin seçmesi olarak düşünülebilir. Pink, çocukların hayatlarının ilk yıllarında kendi kendilerine oynayarak öğrenip dünyayı keşfettiklerini, büyüdükçe insanların belli
kalıplar içine sokulmaları ile içlerindeki motivasyonun yok edildiğini öne sürüyor.
İş dünyasından verdiği örneklerde, en başarılı şirketlerin, çalışanlarına yaptıkları işte çeşitli seçim şansları ve özgürlükler tanıyan şirketler olduğunu vurguluyor.
Otonomiyi uygulamak için koşu çok elverişli bir spor. Bazı temel prensipleri aldıktan sonra, en verimli olacağınız şekilde kendiniz için en doğru yolu çizebilirsiniz. Örneğin daha uzun bir mesafe koşmak veya belli bir mesafeyi daha hızlı koşmak arasındaki kararı belirlemek tamamen size kalmış. Hayat akışınıza göre sabah erken veya akşam koşmayı seçebilirsiniz.
Sabahları erken kalkmak için motivasyonunuz düşükse veya işiniz buna izin vermiyorsa, akşam koşmayı deneyebilirsiniz. Aynı yerde bile olsa değişik bir saatte koşmak, bazen insana çok farklı duygular hissettirebilir ve günlerin giderek uzadığı bu mevsimde iyi bir alternatif olabilir. Neyi daha çok istediğinize bağlı olarak, yol veya patika koşularına ağırlık verebilirsiniz. Benzer şekilde, grup halinde koşmayı daha çok sevebilirsiniz ya da koşularınızın büyük bölümünde kendinizle baş başa kalmak isteyebilirsiniz. Özellikle yeni başlayan biriyseniz yalnız koşmanın zor gelmesi doğaldır. Kendinize uygun bir arkadaş grubu ile koşmak sizi motive edebilir.
Sonuçta ne zaman, nerede, kiminle ve ne kadar koşacağınız her zaman kendi kontrolünüzdedir. İşte bu özgürlüğe sahip olmak, aslında koşuyu birçok spordan ayıran önemli bir özellik. Tabii bu özgürlüğün
yanında getirdiği bir de sorumluluk var. Çünkü eninde sonunda hesap vereceğiniz kişi sadece ve sadece kendiniz olacaksınız. Olası bir başarısızlıkta kimseyi suçlayamayacaksınız. Bu da sizi kendinize karşı dürüst olmak zorunda bırakacak ve belirlediğiniz hedef üzerinde kararlılıkla çalışmaya motive edecek.
