Neden Koşuyorsunuz?

HEDEFİN NE KOLAY, NE DE ZOR OLSUN

Kitaba göre ikinci önemli faktör ustalık. Hepimiz yaptığımız işte ilerlemek ve iyiye doğru gitmek isteriz. Yeni bir dili konuşmayı veya bir müzik aleti çalmayı öğrendiğinizi düşünün. İlk başta her şey çok zordur.
Bu dönemde kararlılık ve disiplin göstermezseniz, karamsarlığa kapılıp yarıda bırakmak çoğu zaman kaçınılmaz olur. Ama bu aşamayı geçip geliştiğinizi, kendinizi ifade etmeye başladığınızı veya öğrendiğiniz enstrümanı çalabildiğinizi fark ettiğinizde, motivasyonunuz yükselir ve daha iyisini yapmak istersiniz.

Bu konuda yine iş dünyasından örnekler veren Pink’e göre buradaki en önemli nokta, çalışanlara verilen görevlerin zorluk derecesinin iyi ayarlanması. Bu görevler ne onları ümitsizliğe sokacak kadar zor olmalı, ne de fazla çaba göstermeden başarabilecekleri kadar kolay. Bence aynı şeyler koşu için de birebir geçerli. Uzun süre spor yapmamış biri için koşuya başlayıp 30 dk durmadan koşabilir seviyeye gelmek, çoğu zaman hiç de kolay bir süreç değil. Bu aşamada her şey yeni; neden koşmaya çalıştığınızı kendinize ve çevrenize anlatmak için elinizde yeterli bilgi yok. Ama kararlılık gösterip bu aşamayı geçmeyi başarırsanız, kendinize güven duymaya başlayıp ilerlediğinizi ve geliştiğinizi görürsünüz.

İşte bundan sonraki aşama hedefinizi doğru belirlemek haline gelir. Eğer hazır olmadığınız halde kendinize çok zor bir hedef seçerseniz, başaramadığınızda motivasyonunuz düşebilir. Bu birkaç kez
tekrarlanırsa hiçbir zaman başaramayacağınızı düşünüp, bu işin size göre olmadığına inanarak havlu atabilirsiniz. Tam tersi olur ve sizi yeterince zorlamayacak bir hedef belirlerseniz, bu kez de hedefe
ulaştığınızda yeterli tatmin duygusunu alamazsınız. Bunun sonucunda yaptığınız iş size sıkıcı ve monoton gelmeye başlayabilir. Bu yüzden motivasyonunuzu yüksek tutmak için kendinize uygun ve doğru hedefleri belirlemeniz çok önemli.

BENZER YAZILAR