Her koşuya mutlu ve pozitif başlamayı öğrenerek, performansınızı adım adım artırın.
Bizler kötü geçen bir günün stresini atmak için koşarız. Yeri gelir hüzünlü hissettiğimizde kara bulutları dağıtmak için koşarız. Yeri gelir, bize sürekli yeteri kadar fit, zeki ve yetenekli olmadığımızı fısıldayan iç sesimizi susturmak için koşarız. İşe de yarar. Salgıladığımız mucizevi endorfinler sağ olsun, koştuğumuzda stresi, üzüntüyü ve güvensizliği yenebiliyoruz. Fakat koşmayı sadece negatif duyguları yenmek için bir araç olarak görüyorsanız, kaçırdığınız bir şeyler var demektir. Bugüne kadar 26 kez maraton koşan Dr. Alfred Bove, koşuya mutlu başlamanın da önemli faydaları olduğunu şöyle anlatıyor: “Egzersiz yapmak size daha mutlu hissettirdiği gibi, mutluluk da o egzersizi daha iyi performansla yapmanızı sağlar.” Elbette her günümüz güllük gülistanlık geçemez. Ama olumlu bir yaklaşımla ve pozitif bir ruh haliyle koşmak için efor sarf edersiniz, depresif duygularla koştuğunuz zamanki performansınızın kat kat üstüne çıkabilirsiniz. Neşeli olmayı insanların doğuştan sahip olduğu bir kişisel özellik sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Sosyolog Christine Carter, “Pozitif olmak kazanılan bir beceridir” diyor. Şimdi koşarken bu beceriyi kazanmanın yöntemlerinden bahsedelim.
