Kısa mesafe koşularında belirleyici olan milisaniyeleri, sporculara kazandırmayı hedefleyen Nike, Amerikalı kısa mesafe koşucusu Allyson Felix ile ortak yürüttüğü çalışmaların sonucunda yenilikçi tasarımı ve inovatif mühendisliği bir arada sunan Nike Zoom Superfly Flyknit’i yarattı.
200 ve 400 metre kısa mesafe koşularında, bir sporcunun yolun eğimi üzerinde kontrollü performans sergileyebilmesi, zamanlamasına milisaniyeler ekleyebilir ya da çıkarabilir. İşte bu detay şampiyon olmak ve ikinci olmak arasındaki farkı gösterir. Altın madalya sahibi Amerikalı kısa mesafe koşucusu Allyson Felix için bu değişkeni yönetebilmek 2012’den itibaren süregelen başarısının ardındaki mücadelesi için oldukça önemlidir. Rio’daki yaklaşan mücadele için Felix, Nike ile özel olarak yarışçılardaki ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanacak özel bir topuk tasarlamak için yeni ve daha önce benzeri hiç üretilmemiş hem özel tasarım hem de yoğun mühendislik içeren bir işbirliği içine girdi.
The Nike Zoom Superfly Flyknit, Nike Spor Araştırmaları Laboratuarı’nın (NSRL) bilimsel analizlerini kullanarak markanın tasarımcıları ile Flyknit mühendislerinin piksel düzeyinde yerleştirdikleri dikişleriyle buluşturdu. Tasarım sürecinde Felix’in üretimin her aşamasını deneyerek paylaştığı yorumlar ve antrenörleri tarafından verilen ek bilgiler doğrultusunda Nike Zoom Superfly Flyknit’in gelişimi ilerliyor. Takım, uzun ve sağlam bir adımla sonuç veren, topuğun ana hatları olan; güç, kavrama ve esnekliği Felix’in geri bildirimleri ve biyomekaniğine göre ayarlıyor.
Felix’in ayağı üzerine tasarımın tam olarak yerleşmesi için 9.5numara, AA-genişliğinde kişiye özel bir ayakkabı kalıbı çıkartıldı. Topuğun tabanının sertliği Felix’in tercihlerine göre ayarlandı ve 3D yazıcıyla elde edilen prototip sayesinde tasarımda esneklik dengesi kuruldu.
Topuğun kişiye özel Flyknit üst kısmı tabanın ön tarafında hacmi ve ağırlığı azaltarak tamamlıyor ve kısa mesafe koşusunda ilk defa 3 çeyreklik bir uzunluğa ulaşarak ayağın daha büyük bir kısmını destekliyor. Bu da harekette akıcılığı sağlıyor.
“Tasarım ve üretim sürecinde en sevdiğim şeylerden biri bu konuda uzman olmamam ama bütün bu araştırmaların arkamda olması. Nike işte bunu yapar ve markanın tutkulu olduğu şey de bu. Bana en iyi ekipmanı sağlayacaklarına eminim” diyor Felix.
Tasarım süreci boyunca Felix, Nike ekibiyle Mayıs 2014’teki ilk denemeden, Los Angeles’taki son provaya kadar onlarca defa bir araya geldi. Topuk tabanının 30 versiyonu üretildi ve Flyknit kullanılan üst bölüm, ekip Felix’e tam olarak kişisel bir çözüm bulduğuna ikna olana kadar yaklaşık 70 kere değiştirildi.
Bu seviyede prototip oluşturma, ileri üretim teknikleriyle mümkün olabiliyor. SLS (Selective Laser Sintering) 3D baskı, örnek üretme süresini haftalardan günlere çekiyor. Hızlı üretim çabuk gözden geçirme ile yoğun tekrarı sağlıyor ve sonunda sporcu için daha iyi bir ürün ortaya çıkıyor.
Ayakkabı Inovasyon Bölümü Başkan Yardımcısı Tony Bignell, “Bizim Inovasyon Mutfağı’ndaki görevimiz sporcular için performansın geleceğini icat etmek. Allyson ile olan da bu işte, ortaya çıkan ürün onu çok daha iyi hale getiriyor” diyor.
“Uygulamada daha fazla hızın daha etkili olduğunu görüyoruz ve Allyson’dan daha evvel almadığımız geri dönüşler alıyoruz. Önümüzdeki aylarda performansını görmek için sabırsızlanıyorum”.
Nike Zoom Superfly Flyknit hakkında detaylı bilgi ve Nike+ üyesi olmak için Nike.com sayfası ziyaret edilebiliyor.
