ŞÜKRET
Geçtiğimiz yıl Appalaş Dağları’nda 45 gün süren ve ortalama eğimi 47 derece olan hiking yarışında hız rekoru kıran Karl Meltzer, acıyla baş edebilme sırrını “dışarıda olup bu etkinliğe katılabildiği için ne kadar şanslı olduğunu düşünmek” şeklinde açıklıyor. Meltzer ayrıca yürüyüşü boyunca destek ekibine teşekkür ettiğini ve bunu kasıtlı olarak tekrarladığını belirtirken, “Minnettarlık her halükarda işe yarar” diyor. Meltzer’in yaptığı şey aslında onun buluşu değil. California Üniversitesi’ne bağlı Berkeley’s Greater Good Science Center’ın bilim direktörü Dr. Emiliana Simon-Thomas da şükran duymayı dile getirmenin işe yaradığını söyleyenlerden. Çünkü ona göre minnettarlık, insanları kendine odaklı ve belki de endişeli bir ruh halinden daha iyimser ve yetinmeyi bilen bir ruh haline taşıyabiliyor. Simon-Thomas, “Optimizm pozitif sonuçların önünü açar ve sonuç her ne olursa olsun faydalıdır” diyor. Bu konuda yayınlanan son araştırmalar da minnettar davranışlar sergilemeniz durumunda acı ve efor anlamında pozitif değişimler yaşayacağınızı öne sürüyor. İşler zorlaşmaya başladığında, o an dışarıda koşuyor olduğunuz gerçeğine katkıda bulunan insanları ve şartları hatırlayın. Eşinizi dahi düşünebilirsiniz çünkü siz yarışınız için antrenman yaparken çocuklarınıza o bakıyordu. Ayrıca sağlıklı olduğunuz için koşmanızı sağlayan vücudunuzu, yarış katılım ücretini ödeyebildiğiniz ve ekipmanları satın aldığınız için işvereninizi dahi düşünebilirsiniz. Daha da iyisi yarışın orta bölümlerindeki istasyonlarda bulunan gönüllülere de gülümseyip teşekkür edebilirsiniz. Simon-Thomas, sözlü olarak ifade edilen ve başkalarıyla paylaşılan şükranlığın daha güçlü olduğunun altını çiziyor.
