T.C. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Bölüm Yöneticisi Diyetisyen Derya Dinçer Akın, organ naklini izleyen süreçte hastanın nasıl beslenmesi gerektiğini anlattı.
Günümüzde organ yetmezliği bulunan birçok hasta için en etkili tedavi yöntemi organ naklidir. Organ nakilleri ile hayata tutunan hastaların sayısı her geçen gün artıyor. Ülkemiz organ nakillerinde en üst düzeydeki standartları yakalamış bulunuyor hatta dünya ile rekabet halinde… Organ nakli sırasında ve sonrasında belki de en dikkat edilmesi gereken konu beslenmedir. Zira nakil sonrasında vücudun tüm sistemlerinde belirgin dengesizlikler olabiliyor ve yeni organ takıldıktan sonra tam fonksiyon görene kadar zorluklar yaşanabiliyor. Operasyon sonrası enfeksiyon, diyabet, hipertansiyon (yüksek kan basıncı), safra kesesi ve böbrek hastalıkları görülebiliyor. Bu nedenle vücuda adapte olmaya çalışan yeni organın reddini engellemek için bağışıklık sisteminizi baskılamak gerekiyor. Düşen bağışıklık sistemine karşın nakil sonrasında görülebilecek olumsuz sonuçları önlemek için özellikle beslenmeye, hijyene ve bulunulan ortamlara dikkat etmek en önemli unsurdur.
Transplantasyon Sonrasında Neler Yemelisiniz?
Transplantasyon öncesinde uzun bir zaman hasta kaldığınız için muhtemelen kas kaybına bağlı olarak çok kilo kaybettiniz. Bu yüzden yeterli, düzenli ve dengeli beslenmek iyileşme döneminizin en önemli kısmını oluşturur. Ameliyat sonrası özellikle ilk bir aylık dönemde vücudun yıkılan kasları yerine koyabilmesi için kalorisi yüksek, bol karbonhidratlı ve bol proteinli gıdalar almanız gerekmektedir. Yattığınız süre boyunca gelen yemeklerin yanı sıra ek olarak verilecek Nutrisyonel Besin Desteklerini (mamalar) de yemeniz istenebilir. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme tekrar ayağa kalkmanıza yardım edecek en büyük unsurdur.
Ameliyat sonrası uzun dönem kortizon kullanması gereken hastaların yaşadığı en belirgin sorun iştahta belirgin bir artış olmasıdır. Böylelikle kilo alma, birçok transplantasyon hastası için ciddi bir sorundur. Kilonuz ile kan şekerinizi kontrol altında tutmak için az yağlı ve az şekerli, az tuzlu ya da tuzsuz bir beslenme programına ihtiyaç duyabilirsiniz. İhtiyaçlarınızı karşılamaya yönelik yeterli ve dengeli bir yeme-içme planı oluşturmanıza yardım etmesi için mutlaka bir diyetisyene danışmanız gerekmektedir.
Size özel düzenlenecek olan beslenme planınızda mutlaka meyve, sebze, tam taneli tahıllar ve ekmekler, az yağlı süt ve süt ürünleri ya da diğer kalsiyum kaynakları, yağsız etler, balık, kümes hayvanları veya diğer protein kaynakları mutlaka yer almalıdır.
Beslenirken Dikkat Etmeniz Gerekenler:
– Mutlaka sağlığınız için gereken ideal kiloda olmaya özen gösterin.
– Kek, bisküvi, hamur işi gibi karbonhidrattan zengin gıdalardan mümkün olduğunca kaçının.
– Acıktığınızı hissettiğinizde biraz meyve ya da sebze (düşük kalorili) yiyin.
– Her gün yaklaşık üç litre sıvı almaya çalışın.
– Tüketilen sıvının çoğunluğu su olmalıdır. Bu vücudunuzdaki zararlı atıklardan kurtulmak için böbreklerinizi koruyacaktır. Şişe suyu, bitki çayları, az yağlı pastörize süt ve doğal taze sıkılmış meyve suları (şekersiz) uygun seçeneklerdir.
– Her zaman taze meyveleri sirkeli suda en az yarım saat bekletmiş olmak şartıyla yıkayın ve soyarak tüketin.
– Patates, havuç gibi toprakta büyüyen sebzeler her zaman soyulmalı ve kaynatılmalıdır.
– Sebzeleri düdüklü tencerede pişirmek, içeriğindeki vitamin ve mineralleri koruyacağı için yararlı olacaktır.
– Marul, nane, maydanoz, roka gibi çiğ sebzeleri ve yeşillikleri dışarıda yemeyin. Evde sirkeli suda en az 30 dakika bekleterek, üç-dört kez yıkadıktan sonra tüketiniz.
– Özellikle midye, çiğ köfte, kokoreç vb. gibi temizliğinden şüphe edilebilecek yiyeceklerden, hazır ve konserve gıdalardan kesinlikle uzak durun.
– Pastörize olmayan sütten yapılmış peynir yemeyin, küflü peynirlerden kaçının.
– Taze olarak yemeniz gerektiğinden süt, peynir, yağ ve yoğurt gibi ürünleri her seferde az miktarda satın alın.