Bir adama göz kulak olmak oldukça zordur. Tek kadının bu sorumluluğu alması zor olduğu için ben de hayatımda birden fazlasını bulunduruyorum. Kendimi bu hale dönüştürmem zamanımı aldı. Bir abla ve kız kardeş arasında büyüyen bir erkeğim. Ve eminim ki östrojen beni bugün olduğum hale dönüştürdü: Asla klozetin kapağını kaldırmayan ve kadınlarla sıkı ilişkisi olan bir adam haline dönüştüm. Çok uzun zaman önce tek eşli bir erkek olmadığımı anladım. Aslında diğer kadınları da istifliyordum. İzin ver de sana diğer kadınlar sayesinde nasıl daha mutlu ve daha sağlıklı bir koca olduğumu anlatayım…
Jennifer ŞİFACI
Kimse bana Jennifer gibi dokunamaz. O güçlü ellerine taparcasına hayranlık duyduğum siyah saçlı güzel… Piper, üzerimi çıkarıp Jennifer’a parasını ödediğimde pek mutlu olmuyor elbette. Ama yine de beni gidip onu görmem için destekliyor çünkü beni ne kadar rahatlattığının farkında. Tahmin ettiğin gibi Jennifer benim masaj terapistim.
Piper, cinnet geçirmemden hoşlanıyor olsa gerek ki tekrar tekrar aynı şeyi yapıp beni farklı seçenekler düşünmeye iter. Yani 700’üncü “Hayatım lütfen bileklerime biraz masaj yapar mısın?” (tendinit’im var da) yalvarışım üzerine yaptığı gönülsüz masajlar yüzünden Jennifer ile anlaştım; yani tüm ağrılarımı anlayacak ve onları tamamen uzaklaştıracak işinin ehli bir masaj uzmanı ile. Ayrıca kendisi de bana masaj yapmak zorunda kalmayarak oldukça rahatlamış olmalı. Birlikteyken zaman dinlendirici müziklerle ya da parmak gıdıklamalarıyla geçmiyor, gerçekten zorlu anlar yaşıyoruz. Ve bu benim 120 TL’me mal oluyor. Ama biliyorum ki param yetmese bile karım ikimizin huzuru için bu rahatlama seansına çek bile yazıp verebilirdi.
Shawna AKIL HOCAM
Psikolog değilim fakat yatacağını bildiğin biri ile dertleşmek ile asla yatmayacağın biriyle dertleşmek arasındaki farkı anlatabilirim. Erkekler sevgilileri ya da eşleri bir şey söylediğinde onu kabul etmek istemez. Fakat Shawna bana “Aerosmith tişörtü için fazla yaşlısın” dediğinde onu yırtıp atabiliyorum.
Piper, Shawna ile olan ilişkimi sadece meraklısı olduğu için desteklemiyor. Tate ve Shawna bizim zamanla iyi birer dosta dönüştüğümüz bir çift. Aynı zamanda Shawna tartıştığımız zamanlarda karıma nereden bir hediye almam gerektiğinin ya da neden daha fazla özür dilemem gerektiğinin tüyosunu da veriyor. Genellikle bu nasihati erkeklerden duyman mümkün olmaz. O yüzden onun varlığı benim ilişkimin sağlığı açısından oldukça önemli. Shawna’nın benimle konuşurken gözlerinin ışıldadığından eminim, belki kendi eşine bana yaptırdıklarını yapamadığındandır. Bunu asla bilemeyeceğim ve öğrenmek de istemiyorum açıkçası. Fakat şunu biliyorum ki onun gözlerindeki ışıltı benim eşime yansıyor. Söylediği ise şu: “Bebeğim, her zaman arkandayım.”
Rosally OFİS MANİTAM
Rosally ile eski yöntemlerle tanıştık: En sevdiğim restoranda öğle yemeğimi yerken her ikimiz de yaptığımız bağımsız web projesi üzerinde çalışıyorduk. Rosally, daha yeni tasarımını yaptığım online dergiye pazarlama danışmanı olarak atlayıverdi.
Eşimin de onaylayacağı gibi benimle evli olmak zordur fakat hiçbir zaman takıntılı bir iş adamına dönüştüğüm zamanki kadar zor olmamıştı. Rosally, çalışmalarımız için sınırsız heyecan duyuyor ve kendi ağımı örerken beni dinleyerek adeta başarılarıma basamak oluyor. Bu da onu profesyonel konularda harika bir partner yapıyor. Çalışmamızda bizi kalkındırıyor ve yabancılarla dolu bir odada kendimi daha rahat ifade edebilmemi sağlıyor. Piper da en büyük destekçim oldu ve bundan hiç vazgeçmedi. Fakat haftada üç gün potansiyel yatırımcılarla zaman geçirilen kokteyller mi? Unut gitsin. İşte Piper’ın Rosally’nin (ikinci) en büyük hayranı olmasının nedeni bu.
Dona ÇITIR ÇEREZ
Şunu içtenlikle söyleyebilirim ki dört yıldızlı bir flört insanıyım ve insanların benden hoşlanmasını istemeden edemiyorum. İlk tanışmamızda Piper’ı cezbeden buydu. VIP bir toplulukta insanları nasıl etkilediğimi ya da bir kadına nasıl sırnaştığımı gördüğünde o unuttuğu eski günlerdeki flörtöz halimi hatırlıyor.
Donna ile ilk karşılaşmamızda sabahın ilk saatlerinde bir kafede çalışıyordum. Onun çok dikkatli olduğunu söyleyebilirdim. Donna, Lola adlı köpeği olan sıkı bir lezbiyendi, benim bir köpeğim yoktu ve böyle biriyle asla görüşmemi istemeyecek bir eşim vardı. Fakat sonraki sohbetlerimizin ardından tamamıyla iki dosta dönüştük ve saatler süren sohpetler sayesinde birbirinizi çok iyi tanır hale geldik.
Yeni bir şeyler beni heyecanlandırdığında tepetaklak olurum. Geçtiğimiz günlerde bir sabah Piper da benimle kafeye geldi; Donna ve kız arkadaşına köpeğini dolaştırırken rastladık. Nasıl olduysa Donna ve ben hayatlarımızın kadınlarını tanıştırdık. Sonra arkadaşım ve partneri yolda yürürken, eşimin uzun saçlı bir tanrıçayı andıran, profesyonel jimnastikçi Donna’yı baştan aşağı süzdüğünü fark ettim. Bizi işitemeyecek kadar uzaklaştıklarında hayatımın bir numaralı kadını, beni herkesten daha iyi tanıyan biricik karım, onu neden delicesine sevdiğimi hatırlatacak cümleyi kurdu: “Bu köpeği neden bu kadar sevdiğini şimdi anladım.”
SusIe KIZ KARDEŞİM
Küçük kız kardeşim Susie doğduğunda “Bebeği yere düşürme!” diye tekrarlayıp duran üç yaşında bir çocuk olduğumu söylüyor annem; harika bir baba olacağımı ekleyerek. Hâlâ baba olamadım fakat 30 yıldan da uzun süredir harika bir ağabeyim. Susie, beni kararımdan döndüren tek kişi oldu şimdiye dek. Sekiz yaşından beri ağabeyliğin büyük sorumluluk getirdiğini biliyordum. Bu göz açıp kapayıncaya kadar geçen 30 yıllık sürede, “Bu salıncak sence bana göre çok mu büyük?” cümlesi “Sence patronuma terfimi sormalı mıyım?”a dönüştü.
Şu an birbirinden uzak yerlerde yaşasak da gözüm her zaman onun üzerinde. Yaptığı tek bir şeyle gözlerim parlayabilir (mesela master diplomasını aldığında) ya da tek bir hareketi hırsımdan dişlerimi sıkmama neden olabilir (akşam yemeğinde hepimizi masada beklettiğinde).
Fakat ona her an onunla ne kadar gurur duyduğumu söylüyorum. Piper, bu değişim sırasında yanımızda değildi, buna gerek de yok zaten. Tanıştığımızdan beri o benim kardeşimi nasıl takip ettiğimi izliyor ve gördükleri çok hoşuna gidiyor. Ona olan ilgimi kıskandığını ya da bizim aramızı bozmaya çalıştığını hiç görmedim. Göreceğimi de sanmıyorum.
Derleyen: Ezgi Tanlak