2) Doğru Adımları At
Dünyanın en kaliteli kıyafetleri bile vücudunuzun yolladığı mesajları gizleyemez. Şimdi beden dili konusuna girme zamanı. Söylediklerimizi yaparak bedeninizin tamamen kontrolünüz altında olduğunu gösterin.
Pozitif Bir Duruşun Olsun
Ayakta dururken veya otururken omuzlarınız geride, başınız hafifçe yukarıda olsun. Konuştuğunuz insana tamamen dönerek durun, kollarınız bağlamayın ve yanlarda tutun. Northwestern Üniversitesi araştırmacılarına göre, otururken daha güçlü görünmek ve hissetmek için, bir ayak bileğinizi diğer üst bacağınızın üstüne koyarak oturun.
Güç Pozuna Gir
Bir önceki maddede bahsettiğimiz duruşun bozulduğunu hissetmeye başladıysanız, daha güçlü bir duruşa geçin. Columbia ile Harvard Üniversitesi’nin ortak çalışması, testosteron seviyesini
yükseltip stres hormonunu azaltmanın iyi bir yolu olduğunu söylüyor. Ayaklarınızı geniş açarak ve ellerinizi kalçanıza koyarak bir dakika ayakta durun. Bu açık duruş daha pozitif hissetmenizi sağlayarak size cesaret verecek. Hadi, hemen deneyin.
Jestlerini Kullan
El kol hareketleri ikna kabiliyetini yükselten bir araçtır. Ama birine parmak uzatarak konuşmak buna dahil değil. Bu hareket karşı tarafa agresiflik ve özgüven eksikliği olarak yansıyor. Bir de yüzünüzü sürekli hareket ettirmekten veya dokunmaktan (özellikle de ağız bölgesine veya dudaklara) kaçının. Anlattığınız şeylerden emin olmadığınız veya dürüst olmadığınız izlenimini uyandırabilir. Diğer yandan, birini dinlerken başını sallamak (ama sürekli değil, ara ara) empati yaptığınız ve hemfikir olduğunuz mesajını iletir.
“Buralar Hep Benim” Der Gibi Davran
İş arkadaşınızı etkilemek mi istiyorsunuz? Nasıl ki ayaktayken açık bir beden duruşu karşı tarafa güven mesajı veriyor, toplantının yapıldığı masaya eşyalarınızı yaymak da her şeyi kontrol ettiğiniz imajını veriyor. Burada dikkat etmeniz gereken önemli bir detay var. Telefon, kahve veya tablet bilgisayarınızı hemen kendi önünüze yığmayın. Bu, içine kapanık olduğunuz için insanlarla aranıza bariyer çektiğiniz mesajını verebilir. Tıpkı beden diliniz gibi, eşyalarınız da açık ve masaya yayılmış şekilde durabilir.
Tokalaşma Tarzını Mükemmelleştir
Tokalaşırken eli sıkma sertliği kişiden kişiye değişir ve aslında önemli olan, karşı tarafın yönetmesine izin vermektir. Özellikle de saygı duyduğunuz ve etkilemek istediğiniz sizden büyük adamlar söz konusuysa. Elini sıktığınız biri, karşıdan nasıl bekliyorsa öyle sıkar. O ne kadar sıkıyorsa, siz de o kadar sıkın. Ayrıca dominant veya itaatkar mesajlar vermek istemiyorsanız, elinizi avuç
içiniz aşağıya veya yukarıya bakacak şekilde değil, dikey şekilde uzatın.
Randevudan Önce Antrenman Yap
Florida Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmaya göre, düzenli olarak egzersiz yapmak bedeninizle daha barışık olmanızı sağlıyor. Antrenman sonrasındaki bir shot özgüveni avantaja dönüştürmek
için, akşam hoşlandığınız kadınla dışarıya çıkacağınız günün öğleden sonrasında koşuya çıkın veya spor salonuna gidin. Karşısına vücuduna daha çok güvenen bir adam olarak çıkarsınız.
Şanslıysanız, o da vücudunuz için aynı şeyi düşünecektir.
3) Konuşmanın Gücünü Kullan
Belirli kelimeler ve onları dile getirme şekliniz “özgüven” diye bağırır. İpuçlarımızla bu son adımla işi bitirin.
Kendine Gaz Ver
Gergin misiniz? Kendinize bir motivasyon konuşması yapın. İngiltere’de yapılan bir araştırmada, kendi kendine motivasyonunu yükseltecek şeyler söyleyen erkek bisikletçilerin 10K sürelerini
yüzde 4 oranında kısalttıkları (yaklaşık 42 saniye) görüldü. Araştırmayı yapan uzmanlar, kuvvetli yönlerinize odaklanmanın ve kendi kendinizle konuşurken pozitif sözcükler seçmenin, zorlu görevleri daha aşılabilir göstereceğini söylüyor. Bu taktiği uygularken birinci tekil değil (ben), ikinci tekil şahıs (sen) kipi kullanın veya kendinize isminizle seslenin. “Evet Yiğit, şimdi
gideceksin ve Nazlı’ya evlenme teklifi edeceksin.” Böylece telkinlerin etkisi daha yüksek olur ve stresli durumlarla başa çıkmanızı kolaylaştırabilir. Bonus ipucu: Kendi kendinize çok yüksek
sesle konuşmayın, insanlar delirdiğinizi düşünebilir.
Kendinden Emin Konuş
Georgetown Üniversitesi’nden dilbilimci Dr. Deborah Tannen, konuşurken veya yazarken sözlerinize bir şeylere karşı gelen bir ifadeyle başlamamanızı öneriyor. “Herkesin böyle düşündüğüne eminim ama…” veya “Sen de haklısın ama…” gibi cümle kalıpları bu gruba giriyor ve konuya hükmedemediğinizi, konuşmayı kendi istediğiniz noktaya çeviremediğinizi gösteriyor. “Sadece şunu yapmak istemiştim” gibi bir kalıp da resmi konuşmalar için davranışınızı hafife alan bir üslup sayılır. Yani “sadece” kelimesi de yasaklı. “Benimki sadece bir fikirdi” yerine “Şöyle bir fikrim var” dediğinizde görüşleriniz daha çok ağırlık kazanır. Ayrıca sorulara ne kadar hızlı ve net ifadelerle yanıt verirseniz, sözleriniz kulağa o kadar özgüvenli gelir.
Özür Dile ve Konuyu Değiştir
Bazı erkekler özür dilemenin güçsüzlük belirtisi olduğunu düşünür. Ama genellikle insanlar böyle görmüyor. Hatta açık açık hatalı olduğunuz ortaya çıktığı halde bunu inkar ettiğinizde özgüvensiz görünürsünüz. Bir insanın hatasının dahi arkasında olması ve bunu kabul etmesi kadar etkileyici az şey vardır. Bir buluşmaya geç kaldığınızda veya birine anlık bir sinirle kaba davrandığınızda özür dilemekten çekinmeyin. Özgüvenli bir ses tonuyla bir çırpıda özür dileyin ve konuyu kapatın. Özür cümlelerini art arda sıralamak mı? İşte bu sizi özgüvensiz gösterir.