İşinizden olmak üzere misiniz? Bir göz atın.
Ofis masanızda mı yemek yiyorsunuz? Tabağa bir de sakinleştirici koyun. ‘Organizational Behavior and Human Decision Processes”de yayınlanan bir araştırmaya göre iş yerinde paranoyak olmak, iş arkadaşlarınızın sizi sevmemesine sebep olabiliyor.
Araştırmacılara göre iş arkadaşlarının kendisinden nefret ettiğini düşünen kişiler casusluk ve kulak kabartma yoluyla kendileri hakkında bilgi almaya çalışabiliyor. Bu da iş arkadaşlarını geren bir durum. Kendinizi dışlanmış olarak bulabilirsiniz.
Patronunuzla benzer bir durum da yaşamamak için dikkat etmeniz gereken bazı şeyler var.
1) Karşısına oturduğunuzda aranızdaki kahve fincanını oynatmıyor.
Eğer patronunuz size saygı duyuyorsa, masasında sizinle arasında olacak bir şey istemez. Bilinçdışı hareketlerle de olsa, cep telefonu, kalem, fincan gibi şeyleri aradan çekecektir. ‘Snap: Making the Most of First Impressions, Body Language, and Charisma’ kitabının yazarı ve vücut dili uzmanı Patti Wood’a göre “Eğer sizden daha önemli şeyler var ve sizinle muhatap olmayı aslında istemiyorsa aranıza bir bariyer koyacaktır.”
2) Size bakarak karşınızda duruyor.
Erkek bir patron sizi sevdiği zaman yanınızda durarak konuşacaktır. Yüz yüze olmaktansa yan yana olmak size güvendiğini gösterir. Wood’a göre “Bu erkeklerin en güvenli, rahat ve içten oldukları pozisyondur.”
3) Vücut hizasını sizden kaçırıyor.
Eğer patronunuz bir kadınsa, ofisine girdiğinizde vücut hareketlerine dikkat edin. Wood’a göre bir insanın vücudunun pencereleri ayak parmakları, dizleri, boğazı, kalbi, ağzı, gözleri ve avuç içleridir. Eğer size güveniyorsa vücudu size göre hizalanacak, elleri masasında olacak ve ağzı hafif olacaktır.
4) Sizle sadece e-mail yoluyla iletişim kuruyor.
Eğer patronunuz telefon açıyor, mesaj atıyor ya da ofiste yanınıza uğruyorsa bunlar iyi işaretlerdir. Sizi seven bir işveren sizle bütün medya platformları üzerinden iletişim kuracaktır. Bu size sadece mail atan birine kıyasla sizinle daha ilgili olduğunu göstermekte.
