İnfertilite (kısırlık) nedenlerinin başında Polikistik Over Sendromu geliyor. C yeni tedavi yöntemleriyle hem kısırlık hem de adet görememe, akne, yağlı cilt, aşırı tüylenme, kilo fazlalığı gibi problemlerin ortadan kaldırıldığını söyledi.
Düzenli adet gören bir kadında her adet döneminde yumurtalıklardan döllenmeye hazır bir olgun yumurta gelişir. Bu yumurta gelişimini tamamlar, çatlar ve sperm ile karşılaştığında döllenir ve hamilelik gerçekleşir. Polikistik Over Sendromu’nda (PKOS) ise birçok yumurta aynı anda olgunlaşmaya çalışır ve başarısız olur. Sonuçta birçok yumurta vardır ancak hiçbiri gelişip döllenme yeteneği kazanamaz. Ultrason görüntüsünde bu yumurtalar içi sıvı dolu birden fazla kesecik yani kist şeklinde görülür. Hastalığın temelinde hipofiz bezinden salgılanan FSH ve LH hormonlarının anormal şekilde salgılanması yatar. PKOS’da hastalar düzensiz adet görme veya adet görememe, akne, yağlı cilt, aşırı tüylenme, kilo fazlalığı ya da kısırlık gibi şikayetlerle doktora başvurduklarını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ümit Zeteroğlı, “Tüm bu sorunların zemininde hormon düzensizliklerine bağlı yumurtlama problemi yatar. Tam bir kısır döngü şeklinde ortaya çıkan bu zincir, kilo vermekle, yumurtalıkların baskılanması ya da uyarılması ile kırılabilir” dedi.
KISIRLIĞIN EN BELİRGİN NEDENLERİNDEN
Polikistik over sendromunun, yarattığı yumurtlayamama problemi nedeniyle kısırlık sorununu da beraberinde getirdiğini kaydeden Mozaik Tüp Bebek Merkezi doktorlarından Op. Dr. Ümit Zeteroğlu, şunları söyledi: “Tüp bebek hastalarının yaklaşık % 15-20’sini polikistik over hastaları oluşturur. Bu hastalar çoğunlukla yardımcı üreme teknikleriyle gebe kalabiliyorlar. Ancak bu hastaların karşılaştıkları tek problem bu değil. Hormon tedavisi sonucu normalden çok sayıda yumurta gelişmesinin bir takım yan etkilerin de oluşuyor. OHSS (ovaryan hiperstimülasyon sendromu) olarak tanımlanan bu yan etki, büyümüş ve sayısı normalin üzerinde olan yumurtalardan kana salınan bazı sinyaller nedeniyle vücutta damar dışında kalan alanlarda sıvı birikimidir. Bulantı, kusma, ishal, karında şişkinlik ve sıvı birikmesi, akciğerlerde sıvı birikmesi, kan pıhtılaşmasında artma gibi bulgulara neden olur. Hayati tehlike ile karşı karşıya kalan hastada bu durum birkaç hafta sürebilir, hatta bazen hastaneye yatış ve yoğun bir tedavi gerektirebilir.”
TEDAVİDE YENİ BAKIŞ AÇISI
Op. Dr. Ümit Zeteroğlu, hastaların sağlığını tehdit eden bu durumdan kaçınmak için yumurtaların geliştirilip toplandıktan sonra embriyo olarak dondurulması ve takip eden aylarda transferi ile OHSS’den uzak başarı şansı yüksek tüp bebek denemeleri uygulanabileceğini söyledi. Op. Dr. Zeteroğlu, “Yumurta büyüklüğünün hafifçe gerçekleştiği dönemde, henüz tam olarak olgunlaşmamış yumurtalar toplanır ve bunlar laboratuarlarda özel olarak geliştirilen ortamlarda olgunlaştırılır. Bu yumurtalar daha sonra sperm ile döllenerek normal tüp bebek işlemi gerçekleştirilir. Geliştirilen embriyolar klasik transfer işlemi ile anne rahmine yerleştirilir. Böylece vücutta tehlikeli büyüklüğe ve sayıya ulaşamayan yumurtalar OHSS sendromunun gelişmesine katkıda bulunmamış olurlar” diyerek yöntemi anlattı.
Op. Dr. Ümit Zeteroğlu, polikistik over sendromlu hastalarda insüline hassaslaştırıcı ajanlar kullanılarak normal hastalara göre yüksek olan düşük yapma riskinin de büyük oranda bertaraf edilmiş olduğunun altını çizdi.
