Kahvaltılarınızda portakal suyundan vazgeçemiyorsanız bu alışkanlığının avantaj ve dezavantajlarını öğrenmeniz gerekebilir. Alman ve Suudi Arabistanlı araştırmacılar, portakal ile portakal suyunu içerdikleri C vitamini, flavonoid ve karotenoid açısından karşılaştırdılar. Sonuçlara göre portakal suyunda, vücudumuzun kullanımı açısından karotenoid erişimi 3 ya da 4 kat artış gösteriyor. Benzer şekilde flavonodin alınması da 5 kata kadar artış gösterebiliyor. Aynı zamanda, portakal suyundan alınan C vitamini de, katı portakala göre %10 daha fazla.
Portakal suyu sevenler için, çalışmaların sonuçları hiç de olumsuz gibi gözükmeyebilir. Ancak bardağa yönelmeden önce dikkat edilmesi gereken çok önemli noktalar var. İlk olarak, portakaldan yapılan ürünlerde karotenoid ve flavonoid miktarları çok daha düşük. Özellikle flavonoidlerde gözlemlenen bu fark, sağlığın açısından çok da iyi olmayabilir. İkincisi, portakalın suyunu içmektense kendisini tüketmen, özellikle lif açısından çok daha mantıklı. Çünkü meyvenin sıkılması sırasında, barındırdığı lif miktarı önemli oranda kayboluyor. 1 portakaldan alınabilecek lif miktarı 4.3 gramken, bu rakam portakal suyunda 0.7 grama geriliyor.
Bir başka önemli nokta ise şeker konusu. Bir portakal ile %100 portakal suyu arasındaki şeker farkını ölçmek de biraz aldatıcı olabilir. Bir porsiyon (yani yarım bardak) portakal suyu 10.5 gram şeker barındırıyor. Yarım bardak içecek için ise yaklaşık 1 1/2 portakala ihtiyaç var. Yani, ister içecek halinde ister katı halde tüketilsin, alınan şeker miktarı aynı. Ancak sıvı halde daha kolay tüketilebildiğinden, işler kontrolden çıkabilir. Sonuçta 2 bardak portakal suyunu içmek 6 portakal yemekten çok daha kolay. Dahası, USDA’S My Plate’e göre, yarım bardak taze sıkılmış portakal suyu, önerilen günlük meyve ihtiyacını karşılayabilir. Yani, eğer sabahları bir bardak portakal suyu içmeyi tercih ediyorsanız, günlük limitinizi doldurduğunuzu da bilmelisiniz.
