Doğanın şifa veren enerjisinden yararlanmak için renklerin gücünü kullanabilirsin. Peki hangi renk bizde hangi hisleri uyandırıyor?
Sarı güneşin rengi. Pek çok insana yaşama sevinci verir. Antik yaşam dönemlerinde, sarı pek çok medeniyette hasadın rengi olduğu için bolluk hissi uyandırır. Ayrıca, Mısır gibi medeniyetlerde altın ile ilişkilendirildiği için zenginliği de ifade etmek adına kullanılmıştır.
Kırmızı, aşkın ve tutkunun rengi. Ancak çok fazla kullanıldığında agresif bir enerjisi vardır -hatta iter ve rahatsız eder. Çünkü önce enerji verir, sonra yorar. Bazı toplumlarda, gelinlik rengidir.
Mavi, gökyüzü, deniz ve okyanusla ilişkilendirdiğimiz bir renk. İç açıcıdır, nefes verir. Mavinin tonlarına göre de duygu titreşimlerimiz değişir. Açık mavi, ferahlatır. Turkuaz mutlulukla ilişkilendirilir ve iyileştirici bir enerjisi vardır. Turkuaz renkte bir denize baktığımızda, içimize derin bir huzur hissi gelir. Açık mavi ve turkuaz tonları aynı zamanda gelecekle ilgili bir vizyon ve iyimserlik hissi de uyandırır. Koyu mavi ve lacivert saygınlıkla ilgilidir. Pek çok logoda koyu maviyi görürüz; çünkü güven ve güç hissi uyandırır. Çok fazla kullanıldığında ise iç sıkıntısı hissi verir ve durağanlık hissi yaşatır.
Yeşil, doğanın rengidir. Baharla gelir ve bu yüzden de uyanışı temsil eder. Yeşile baktığımızda zihnimiz dinlenir. Çünkü bilinçaltımız yeşili tazelenmekle, eskiyi temizlemekle ilişkilendirir.
Toprak rengi veya kahverengi de bize toprak enerjisi getirir. Kıyafetlerde dengeli biçimde kullanılmasını tavsiye ederim. Ancak farklı tonlarının içi ısıtan ve güven veren bir duygusu vardır. Çok fazla kullanılırsa, bilinçaltımız toprağı çamura çevirir ve bir iğrenme hissine kadar gidebilir. Ölçülü kullanılan kahverengi, dünyaya aidiyet ve topraklanma enerjisi verir.
Beyaz, temizlik ile ilişkilendirilebilir ancak kullanıldığında boşluğa düşme hissi yaratır. Saflık, sadelik duygusuyla da ilişkilidir; bu yüzden kefen beyazdır. Bir nevi temizliktir.
Fotoğraf: Pinterest
Siyah ise bazıları için karamsarlığı veya derinlerde gömülmüş bir acıyı geri getirir. Kara delik örneğinde de olduğu gibi siyah, çoğu zaman bilinmeyen ve gizem ile ilişkilendirilir.
Siyah, ilginç bir biçimde asalet ile ilişkilendirilebilir. Örneğin Audrey Hepburn’un Tiffany’de Kahvaltı filmindeki siyah elbisesi, ölümsüz bir asalet duygusuyla özdeşleşmiştir.
