Peki bu kadar çalışacak enerjiyi nasıl sağlıyor? Froning bu konuda çok da özel bir şey yapmadığını anlatıyor: “Açık söylemek gerekirse, yediklerimde çok farklı bir şey yok. Antrenmandan önce yemek yemeyi sevmiyorum. Genellikle antrenmanlarımı sabah kahvaltıdan önce boş mideyle yapıyorum. Evime yakın bir yerde, Paleo diyetine uygun yemekler yapan bir yer buldum. Ondan sonra daha sağlıklı beslenmeye başladım ve öğün sayımı artırdım. Ama çok katı bir beslenme programı takip etmiyorum. Açsam yemek yiyorum, susarsam bir şeyler içiyorum.”
Reebok CrossFit oyunlarında beş şampiyonluk kazanan, yüzlerce kilonun altına girebilen ve yorulmayan bir sporcu. Bütün bunları antrenmanla sağlamak mümkün mü, yoksa doğarken sahip olunan bir yetenek mi? Froning, hiçbir avantajın tek başına yeterli olmayacağını söylüyor ve çalışkanlığın önemini şöyle açıklıyor: “Herkesin benim kadar yoğun antrenman yapabileceğini
söylemek doğru olur mu, emin değilim. İyi genlere sahip olmak tabii ki önemli ama bunu sıkı bir çalışmayla birleştirmek zorundasınız. Genetik olarak avantajlı olan ancak hiçbir şey yapmayan
bir sürü adam var. Ve o şekilde hedeflerine ulaşmaları imkânsız. Azimli bir şekilde çalışmazsanız yetenek hiçbir işe yaramaz.”
Bir spor dalında kazanabileceği her şeyi defalarca üst üste kazanan ve CrossFit’in yaşayan efsanesi olduğunu herkese kanıtlayan Froning için ulaşılacak hedefler bitmiş değil, sırada yeni bir rekor var: “Dört sene üst üste bireysel oyunlarda şampiyonluk kazandım. Şimdiyse aynı seriyi takım yarışlarında yakalamak istiyorum. 2015’te ilk takım şampiyonluğu geldi. Hedefim üst üste üç tane daha kazanmak. Sonrası mı? O konuda hiçbir fikrim yok!”