RW Özel: Daha Hızlısı Yok!

Ramil Guliyev, Londra Dünya Atletizm Şampiyonası’nda 200 metrede altın madalya kazanarak tarihe geçti. Ama ona göre önünde hâlâ uzun bir yol var.

Geçtiğimiz Ağustos ayında Londra’da düzenlenen Dünya Atletizm Şampiyonası, dünyanın her yerinden pek çok koşu tutkunu tarafından, Usain Bolt’un ya da Mo Farah’ın hem başarı hem de başarısızlık barındıran
vedalarıyla hatırlanacak olabilir. Ama yıllar boyunca Londra ve atletizm denince bizim aklımıza tek bir isim gelecek: Ramil Guliyev. 200 metrede kazandığı altınla hem ülkemize eşi benzeri olmayan bir gurur yaşatan hem de tüm dünyanın dikkatini üzerine çeken Guliyev’i, Runner’s World olarak bundan bir buçuk sene önce de dergimizde ağırlamıştık. O zaman hedefinin gerçek anlamda zirve olduğunu anlatmıştı bize. O günden bugüne basamakları birer birer çıktı ve kusursuza yakın bir sezon geçirerek, çabalarının karşılığını dünyanın en iyisi olduğunu ispat ederek aldı. Tarih yazan atletle, Londra sonrası bu kez muhteşem başarısını kutlamak ve geleceği konuşmak için bir araya geldik.

Seninle en son Rio Olimpiyatları öncesi konuşmuştuk. Son bir seneye baktığında, bu kadar başarılı bir dönem geçirmeyi bekliyor muydun?

Olimpiyatların ardından genellikle sezon daha rahat ve kolay geçse de, bu yıl genelin aksine biraz daha zorluydu. Kışı çok çalışarak geçirdik ve sezon bizim için oldukça başarılı geçti. En önemlisi de en büyük hayallerimden biri olan, 200 metrede altın madalya kazandığım Dünya Atletizm Şampiyonası’ydı. Önceki yılların efsane isimlerinden Usain Bolt yoktu fakat çok başarılı ve güçlü sporcularla birlikte yarıştım. Uzun çalışmalarımızın ve emeklerimizin karşılığını aldığımız için mutlu ve gururluyum.

Rio’da 200 metre finallerinde 20:43 ile sekizinci olmuştun. Bu beklentilerinin altında mıydı? Rio’dan sonra neler düşündün? Kendini tekrar çalışmaya motive etmekte zorlandın mı?

Rio’da şansızlıklar yaşadım ve hedeflediğim dereceye ulaşamadım fakat hiçbir zaman yılmadım. Hayal ettiğin ve bu hayalin için çalışıp çabaladığın sürece, şimdi olmasa da bir sonraki yıl veya birkaç yıl sonra hedefine ulaşırsın. Her zaman hazır ve formda olman gerekiyor. Ben bunu yapabildikçe her sporcunun zamanının geleceğine inanıyorum.

Rio Olimpiyatları’ndan sonra Londra’da 20:09 ile şampiyonluğa ulaştın. 20:43 ile 20:09 arasındaki farkı düşününce, sence bu gelişimdeki en büyük faktör neydi?

Çok küçük zamanlamalar gibi görünse de bu hıza ulaşmak için çok yoğun antrenmanlar yapıyoruz ve mental olarak kendimizi hazırlıyoruz. Piste çıktığında hedeflediğin süreye ulaşabilmek için çok farklı kriterler devreye giriyor. Tümü bir araya geldiğinde, hazırsan ve bir de şansın yaver gittiyse başarı zaten geliyor.

BENZER YAZILAR