SAD Sendromu nedir?

Seasonal Affective Disorder ya da Mevsime Bağlı Duygusal Bozukluk (SAD) genellikle de kış aylarında karşımıza çıkan bir depresyon hali.

Uyku düzeninizi bozan, enerjinizi tüketen, ruh halinizde ani değişikliklere neden olan SAD, bazen sonbahar ya da kışla sınırlı kalmayıp tüm yıla da yayılabiliyor. Ağırlıklı olarak 18-30 yaş arasında görülse de kadın ya da erkek, her yaştan herkesi etkileyebiliyor.

Uzmanlar SAD Sendromu ile sonbahar ve kış aylarının gün ışığından daha az faydalandığımız kısa günleri arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyor ve bunu da “Yaz aylarında güneşin az görüldüğü dönemlerde ya da az güneş gören ülkelerde vaka sayısındaki artış” ile açıklıyor.

SAD belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterse de genel belirtiler değişmiyor:

• Günün neredeyse tamamında isteksiz bir ruh hali,
• İlginizi çeken her konuya karşı ilgisizlik,
• Uyuşukluk, donukluk, hareketsizlik hali,
• Daha fazla uyuma isteği,
• Başta karbonhidratlar olmak üzere daha fazla yemek tüketimi ve hızla alınan kilolar,
• Cinsel isteksizlik,
• Tutarsız ruh hali…

Uzmanlar, yukarıdaki belirtilerin tümü gözleniyorsa ve bu belirtiler iki yıl ya da daha uzun süredir hep aynı dönemde ortaya çıkıyorsa yaşadığınız şeye SAD teşhisi konabileceğine dikkat çekiyor.

SAD nasıl tedavi edilir?


Burada sadece doktora, psikiyatriste, ilaçlara değil size de iş düşüyor. Yani diğer tüm depresyon tedavilerinden pek de farklı değil. Uzmanlar öncelikle “gün ışığının önemi”ni vurguluyor ve sizin yapmanız gerekenleri şöyle sıralıyor:
• Her gün mutlaka kapalı ortamdan dışarıya, açık havaya çıkın,
• Çalışma ortamınız aydınlık olsun, mümkünse masanızı pencere yanına taşıyın,
• Hafif egzersizler yapın ya da yürüyüş gibi bedensel faaliyetlerde bulunun,
• Dengeli beslenin,
• Evinizi açık renklerle donatın çünkü açık renkler ışığı daha iyi yansıtır,
• Mutlaka sizin yapmanız gereken, sizin vereceğiniz karara bağlı bir takım işler varsa yaz aylarına erteleyin,
• Sizi her ne rahatlatıyorsa onunla ilgilenin: Bahçeyle uğraşın, çiçek yetiştirin, bir evcil hayvan edinin, bisiklete binin vs.
• Durumunuzu ailenize ve yakın çevrenize de anlatın, yardımlarını ve desteklerini isteyin. Bu hem moralinizi yükselten yepyeni adımlar atmanızı sağlar hem de bir başınıza kendinizi dinlemekten uzaklaşmış olursunuz.
• Doktorunuz SAD tedaviniz için ilaç verdiyse, hiç aksatmadan ilkbahar aylarına dek kullanın.

SAD tedavisinde etkili başka yöntemler de var elbette. Bunlardan biri de konuşma ile gerçekleşiyor. Yalnız, konuşma tedavilerindeki amaç, hastaya bir tür psikoterapi uygulamak değil. Amaç, karşılıklı konuşarak;
o düşünme şeklinizi (istenmeyen, olumsuz düşünce ya da inançlarınızı)
o duygularınızı (aklınızdan geçen düşüncelere karşı hissettiklerinizi)
o davranışlarınızı (tüm bu düşünce ve hislerin davranışlarınız üzerindeki etkisini) değiştirmek…

SAD tedavisinde etkili olan bir yöntem de Fototerapi ya da Işık Tedavisi… Bazı SAD hastalarının yoğun ve parlak bir suni ışık kaynağı karşısında belli bir süre oturarak iyileştiği sır değil. Doktorların genellikle uyguladığı yöntem ise hastayı her gün yarım saat- bir saat arası, 2,500–10,000 lux yoğunluğunda ışık kaynağı karşısında oturmak. Bunun gerekçesi de şu: Fototerapi insan vücudundaki hormonların ve kimyasalların seviyesini yükseltiyor ve bu yükselme de ruh halini olumlu yönde etkiliyor. Kimi SAD mağduru bu ışık kaynağı karşısında birkaç saat otururken, kimi de geceleri başucunda yanan bir gece lambası olarak kullanıyor. Hatta güneşin doğduğu saatlerde yatak odanızın penceresini otomatik olarak aydınlatan ve sizi suni bir gün ışığıyla uyandıran uygulamaları bile var.
Sonuç olarak kışa teslim olmayın. Onun da güzel tarafları var. Sizi esir alması kolay ama emin olun kış aylarında güzel vakit geçirmek çok daha kolay.

BENZER YAZILAR