Kesinlikle evet! Onun elinden tutup, acı ve zevk dolu fanteziler dünyasını keşfe çıkın.
Grinin 50 Tonu kitabını evde, sokakta hatta otobüste okumakta sakınca görmeyen
sakınca görmeyen erkeklerin, yapım aşamasındaki filmi vizyona girdiğinde
koşarak bilet sırasına girecekleri kesin. İtiraf edin; Anastasia ve Christian’ın
görsel bir seks şölenine dönüşen tuhaf seks oyunları, sayfalarca kelimeden
çok daha fazla dikkatinizi cezbeder.
Bunun için biraz daha beklemeniz gerekiyor. Kırbaçlı ve zincirli sahneler
henüz çekilmeye başlanmadı bile. O halde boş durmayın; kitapla araladığınız
kapıyı ardına kadar açın ve BDSM dünyasıyla tanışın. BDSM’nin
açılımı, “köle-efendi ilişkisi, sadizm ve mazoşizm.” Bu kavram, acıyla zevkin
iç içe geçtiği bir fantezi dünyasını tanımlıyor. Ve bu dünya artık eskisinden
çok daha fazla kadın nüfusuna sahip.
Bize inanmıyorsanız, sevgilinize sorun. Hâlâ bunları duyar duymaz çığlık
çığlığa kaçacağını mı sanıyorsunuz? Bilimsel araştırmalar size fena halde
yanıldığınızı söylüyor. Örneğin Kanada’daki Saskatchewan Üniversitesi,
kadınların cinsel istekleriyle erkeklerinkinin büyük benzerlik gösterdiğini
keşfetti. Dahası, Sexual Outsiders: Understanding BSDM Sexualities and
Communities kitabının yazarlarından Dr. Richard Sprott, “BDSM, çiftlerin
daha açık iletişim kurmalarına ön ayak oluyor ve yaratıcılıklarını kamçılıyor.
Partnerleriyle yeni zevkler keşfetmek isteyenler, sürekli olarak yeni
yöntemler hayal ediyorlar” diyor.
Teninizdeki ateşi ve arzularınızı uzun süre canlı tutmanın yolu, bu fanteziler
dünyasının temel kavramlarını öğrenmekten geçiyor. O halde deri
kıyafetleri üzerinize geçirin ve yepyeni bir erotizm yolculuğuna çıkın.
