“Seks insanı mutlu eder. Mutlu bir insan da 1,6 km’yi 3:47’nin altında koşmaya falan çalışmaz.” Amerikalı koşucu Marty Liquori yıllar önce böyle söylemişti. Şu eski tartışmaya atıfta bulunuyordu: Seksin spor performansı üzerindeki etkisi nedir?
MÖ 444’te Platon, sporculara yarışmadan önce seksten uzak durmalarını tavsiye etmişti. Ama MS 77’de Büyük Plinius, “sporcular halsiz olduklarında aşk yaparak canlanırlar” dedi. Bundan çok, çok uzun yıllar sonra, 1970’li ve 80’li yılların futbol antrenörleri, “Cumartesi maçınız varsa, çarşambadan itibaren rahat durun” gibi bir kuralı bir spor klişesine dönüştürdüler. Daha yakın dönemlerde süper yıldızlar Ronaldo ve Ronaldinho, büyük maçtan bir gün önce “skor yapmanın” faziletlerine övgüler düzdü.
Seksten uzak durma argümanı, bir müsabaka öncesi fiziksel ve zihinsel efor sarf etmenin etkilerine dayandırılıyor. Seksin çok fazla kalori yakacağı ve yarışma için gerekli olan kararlılığı körelteceği düşünülüyor. Bu alanda son 20 yılda yapılan araştırmalar Plinius’u destekler nitelikte. 1995’te ABD’de koşu bandı kullananlar arasında yapılan bir araştırma, koşudan 12 saat önce seks yapanlar ile yapmayanların maksimum VO₂ değerleri arasında bir fark bulamadı. Colorado State Üniversitesi’nde yapılan bir başka çalışmada da, altı gün boyunca seksten uzak duran erkeklerin, bir gece önce seks yapan erkeklere göre bir güç deneyinde daha iyi performans gösteremediklerini ortaya koydu.
Dolayısıyla her ne kadar bir yarıştan önce yapılan seksin size avantaj sağlayacağına dair bir kanıt yoksa da, dezavantaj sağladığını gösteren bir şey de yok. İsviçre’den bir grup araştırmacı ise bu durumun bir istisnasının, yarışın iki saate öncesinde kaçamak yapmanın konsantrasyon ve odaklanma sorununa yol açabilmesi olduğunu söylüyor.
