Peki, nedir bu “Selülit”? Kadınlara kastı nedir? Kiloyla bir ilgisi var mı?
1 Düzensiz hormonların yaptığına bak!
İşin bilimsel tarafına bir göz atalım önce. Rüyalarına giren, özgüvenini elinden alan bu meret nasıl oluyor da vücuduna hükmediyor? Başta şunu söylemeliyim ki biz kadınlar hormonlarımız nedeniyle talihsizliğe uğramışız. Yani selülit biz kadınlarda hormonal dengesizlik, yani bir östrojen grubu hormonu olan folikülin hormonunun artışı sonucunda vuku buluyor.
Yağ hücrelerinin fazla yağı depolaması ve östrojen hormonunun etkisi ile yağ hücreleri genişlemeye başlıyor. Yani kan dolaşımı meydana gelen basınçtan dolayı düzensizleşiyor.
Dolaşımın düzensizleşmesi, dokulara daha az oksijen taşınması anlamına geliyor ve cilt yüzeyi elastikiyetini kaybediyor. Sonuç: Pürüzlü bir görünüm. Yani senin o nefret ettiğin ve kurtulmaya çalıştığın görüntü. Daha da kötüsü yağ hücrelerinin şişerek toplardamarlara yaptığı basınç varis oluşumuna neden oluyor. Bu da demek oluyor ki girintili çıkıntılı, damarlı bacaklar seni bekliyor.
2 Nedir bu selülitin nedenleri?
Üstüne basa basa bir tıp hastalığı olduğunu belirtmek istediğim selülit bir gecede ortaya çıkmıyor elbette. Oluşum sürecinin belli nedenleri var. Bunları; genetik eğilim, östrojen seviyesi bozukluğu, yaşla birlikte cilt bağ dokusunun zayıflaması, kilo almak ve egzersiz yapmamak, hamilelik ve düzensiz beslenme şeklinde sıralayabilirsin.
Kilo alıp vermek, hiç egzersiz yapmamak ve bu hastalığın (eğer aşırı şişman değilsen) “diyet yaparak” geçeceğine inanmak tamamen yanlış. Neden aşırı şişman değilsen diyorum? Çünkü bu hastalık şişmandan zayıfa, gençten yaşlıya herkesin problemi. Erkekler neden mi muaf? Onlarda yağ hücrelerinin oluşumunda hiçbir etkisi olmayan erkeklik hormonu var. Yani biz kadınlar selülit konusunda doğuştan şanssızız. Şişmanlıkla selülitin bağlantısını ise şöyle kuruyor uzmanlar: Şişman kadınlarda mutlaka selülit vardır. Zayıf kadınlarda olan selülitten tek farkı ise fazla kiloların tüm vücuda yayılmasından dolayı selülitlerin de bacak, baldır, kol gibi belirli bölgelere hakim olmasıdır.
3 Gelelim tedavi yöntemlerine
En başta egzersiz yapmak ve günde ortalama 1,5 litre su içmek şart. Fakat eğer vücudun su tutuyor ve su içtiğinde şişkinlik hissediyorsan selülit tedavisinden önce bunun tedavisine başlamalısın.
Ekografi, termografi, elle lenfatik drenaj masajı, ultrason, kas simülatörü, selülit masajı, LPG’nin de içinde bulunduğu tedavi yöntemlerinden en etkili olanı ise Mezoterapi.
4 Mezoterapinin esası
Mezoterapi, lenf ve kan dolaşımını rahatlatarak birikmiş yağların eritilmesini sağlıyor. Deriye belirli açılardan birçok iğne batırılarak damar uçlarının özel ilaçlarla uyarılmasına ve böylelikle kan dolaşımını hızlandırmaya neden oluyor. Duyarlı sinir uçlarının uyarılması, deri altında damar açıcı reaksiyon meydana getiriyor ve açılmış kılcal damar uçlarına verilen selülit giderici ilaçlar doğrudan sorunlu bölgeye etki ediyor. Fakat selülitlerin henüz başlangıç aşamasındaysa bunu sporla ve düzenli beslenme ile halledebileceğine emin olabilirsin.
5 Ne Yapmalısın?
Bulduğun her şeyi yediğin, yalnızca yaz dönemlerinde bikini giyeceğin için zayıflayıp vücudunu bir akordeona dönüştürdüğün sürece selülitlerinden kurtulman söz konusu değil. Öncelikle kendi kendine nasıl doğru masaj yaparsın onun tüyosunu verelim. Masaja önce yumuşakça okşama hareketleri ile başla. Üst uyluklara önce bir sonra iki elinle kalçalarına doğru fazla bastırmadan masaj yap. Daha sonra derine fazla basınç yapmadan baş ve işaret parmaklarınla yoğurur gibi bir hareket uygula. Bu arada diz kapağının üst iç taraflarını da gözden kaçırma. Eğer bir antiselülit kremi kullanıyorsan, ürünün bu masajla daha etkili olacak.
Su açısından zengin tuzca fakir besinlerle beslen. Çünkü ana tema, tuzu asgari düzeye indirmek. Aynı zamanda proteinlerin ödemi önleyici ve iştah açıcı etkisini unutmamak gerek. Son olarak alkolü hayatından uzaklaştırmalısın, zira alkolün kanda yağa dönüşüp, vücudunda biriktiğini hatırlatmaya gerek bile yok.