Kilo vermeye yardımcı oluyor.
Bu pratik yöntem sayesinde hiç olmadığı kadar sağlıklı ve doğal beslenmeye başlarsanız, vücudunuz da bu duruma kayıtsız kalmaz. Gün boyunca öğünleri atlamak yerine smoothie içiyor olacağınız
için, hem vücudunuz toksinlerden arınacak, hem de metabolizmanız hızlanacak. Bununla birlikte kontrollü bir
zayıflama gerçekleşmesi kaçınılmaz.
Sporun stresini vücuttan kovuyor.
Bildiğiniz gibi, antrenman sırasında kas yapmıyor, aksine kas depolarınızı boşaltıyorsunuz. Esasında bu durum, vücudunuzun fiziksel olarak strese girmesine ve kendini toparlamak için çaba harcamasına sebep oluyor. İşte bu toparlanma döneminde kas kazanımını desteklemek için, protein kaynaklarına ihtiyacınız var. Spor sonrası ideal bir smoothie’de proteinin yanı sıra, antioksidan meyve ve sebzeler de yer almalı. Vücudunuzu ihtiyacı olan vitamin ve minerallerle beslediğinizde, stresten kurtulması ve hızlıca toparlanması hiç de zor olmayacak.
Bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor.
Tüm bir yılı zinde ve hastalıksız geçirmek istiyorsanız, bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirmeniz şart. Bunun yolu da sindirim sisteminden geçiyor. Bu anlamda probiyotikler sizin en büyük yardımcılarınız. Probiyotik olarak adlandırılan bu dost bakteriler bağırsak florasını düzenleyerek, tükettiğiniz besinlerin daha iyi sindirilmesine ve yiyeceklerin biyoyararlılıklarının artmasına yardımcı oluyor. Özellikle mevsim geçişlerinde bağışıklık sisteminizi desteklemek istiyorsanız, smoothie’nizi hazırlarken probiyotik yoğurt, kefir gibi bu yararlı bakterileri içeren besinlerden yararlanın.
Enerji kazanmanızı sağlıyor.
Smoothie’nizde size yararlı gelecek besinleri kullanarak, vücudunuzun ihtiyacı olan enerjiyi en kolay şekilde almasını sağlayabilirsiniz. Antioksidan içeriği yüksek kırmızı meyveler; protein içeriği yüksek süt, yoğurt, kefir gibi besinler; lif, vitamin ve mineral içeriği yüksek yeşil yapraklı sebzeler ve chia tohumu, yer fıstığı ezmesi, keten tohumu gibi protein ve yararlı yağ içeriği yüksek besinlerden faydalanın.
